Sanırım o gece beni yemeğe ya da içmeye davet etmişti. Hatırlamıyorsun. | Open Subtitles | أعتقد بانه دعاني للعشاء تلك الليلة او للشراب لا أذكر |
Çok güzel bir yatla gideceğimiz Güney Pasifik Okyanusuna, bir yıl süreliğine davet etmişti beni. | Open Subtitles | وقد دعاني للإبحار حول البحر الجنوبي في يخت جميل لعام كامل |
Miguel Silva benim hayatımı kurtardı. Kendisi beni buraya davet etmişti. | Open Subtitles | ميجيل سيلفا أنقذ حياتي لقد دعاني للمجيء هنا |
Bir defasında oraları büyüyecek mi diye görmek için çocukları eve davet etmişti. | Open Subtitles | ذات مرة دعت أولادٌ لديها لترى إن كان أحدهم بلغ |
Kızımın öğretmeniydi. Eşim davet etmişti. | Open Subtitles | إنها معلمة طفلتي زوجتي دعتها للرحلة معنا |
Onun evinde. Biraz özel bir yemeğe davet etmişti bizi. | Open Subtitles | لقد قامت بدعوتنا على عشاء خاص |
Gloria'nın babasının eski bir arkadaşı onu yazı geçirmesi için davet etmişti. | Open Subtitles | و دعاها صديق قديم لوالدها لقضاء الصيف معه |
Ama bugün farklıydı, kendisi davet etmişti. | Open Subtitles | و لكن كان اليوم مختلفا لقد دعاني بنفسه في الواقع |
Bu gece beni bir televizyon programı izlemek için davet etmişti ama görünen o ki bu pek mümkün olmayacak. | Open Subtitles | لقد دعاني لأجل مشاهدة برنامج تلفزيوني بصحبته الليلة ، لكن لا يبدو أن ذلك سيحدث |
Beni de davet etmişti ama pek tarzım değil. | Open Subtitles | لقد دعاني للقدومِ برفقتهِ لكنني لم اكن احبُ هذا الأمر |
Onun benden hoşlandığını sanmıştım. Beni dansa davet etmişti. | Open Subtitles | لقد ظننت أنّه أُعجب بي فعلاً لقد دعاني للذهاب معه إلى حفل الرقص |
Bir keresinde sizin evinize gelmiştim. Babanız kazadan hemen sonra evinize davet etmişti beni. | Open Subtitles | لقد زرت منزلك مرّة، لقد دعاني أبوك مباشرة بعد الحادثة |
Olamaz. Beni akşam yemeğine davet etmişti. | Open Subtitles | . لا يمكن أن يفعل ذلك لقد دعاني للعشاء |
- Beni romantik bir hafta sonu geçirebilmek için Portage gölüne davet etmişti, ama gelmemişti. | Open Subtitles | إلهي، إنها تبدأ بحرف الـ "أ" لقد دعاني إلى بحيرات بورتاج لقضاء عطلة رومانسية وبعدها لم يأتي |
Kadın Adam'ın çok çok eski kız ve seksi bekar kız arkadaşını da düğüne davet etmişti. | Open Subtitles | لقد دعت صديقة " آدم " السابقة الجذابة العازبة |
Bir de Michael Jordan'ı baloya davet etmişti. | Open Subtitles | تتذكرين عندما دعت (مايكل جوردان) للحفلة الراقصة؟ |
Elin arkadaşlarını yeni dairesine akşam yemeğine davet etmişti. | Open Subtitles | (إلين) دعت أصدقائها على العشاء بشقتها الجديدة |
Bir son dakika değişikliğiyle General Grant ve eşinin yerine Bayan Lincoln, yakın dostu Clara Harris ve nişanlısı Binbaşı Henry Reed Rathbone'u davet etmişti. | Open Subtitles | كبديل في آخر لحظة (للجنرال والسيدة (غرانت السيدة (لينكولن) دعتها (صديقتها العزيزة، (كلارا هاريس برفقةخطيبها (الرائد (هنري راثبون |
Chi Chi de bizi birkaç hafta sonra düzenlediği bir partiye davet etmişti. | Open Subtitles | ولذا قامت (شي شي) بدعوتنا لحفلة كبيرة ستقام خلال الأسبوعين القادمين |
Ertesi gün, onu Paris'e davet etmişti. | Open Subtitles | في اليوم التالي دعاها إلى باريس |