Ama bu insanlar davetsiz misafirleri başka bir şekilde karşılamazlar. | Open Subtitles | لكن هؤلاء الناس يعرفون فقط طريق واحدة للتعامل مع الدخلاء |
Adamlarıma gördüğünüz tüm davetsiz misafirleri vurun emri verildi. | Open Subtitles | رجالي أعطوا أوامر أن يطلقوا النار على الدخلاء على مرمى البصر |
Saldırgan bir köpek olarak buraya gelen davetsiz misafirleri etkisiz hale getireceksin. | Open Subtitles | ككلب صيد، مطلوب منك ايقاف الدخلاء. |
Doğaları gereği insanlar daima davetsiz misafirleri kollamakta ve dışarıdakilerin içeri girmesini engellemeye çalışmaktadır. | Open Subtitles | الناس بطبيعتهم يحترسون من الدخلاء أيها ال... في محاولة منع من بالخارج من الدخول |
Güvenlik sistemi devreye girdi bununla birlikte davetsiz misafirleri engellemek için tuzaklar kuruldu. | Open Subtitles | عندما تم تنشيط نظام الآمن، فقد نُشطت عدة فخاخ لإبعاد الدخلاء فقط العملاء المدربين في ذاك الزمن من علموا أسرارها وكيفية تجنبها بأمان |
davetsiz misafirleri korkutmak için zararsız buhar sadece. | Open Subtitles | إنه بخار غير مؤذي ليفزع الدخلاء |
Suç patronları davetsiz misafirleri pek sevmez. | Open Subtitles | لن يسمحوا بتواجد الدخلاء. |
davetsiz misafirleri dışarıda tutmak için orada. | Open Subtitles | إنها لجعل الدخلاء في الخارج |
Ve tüm davetsiz misafirleri uzak tutacağız. | Open Subtitles | ونبقي جميع الدخلاء بعيداً |
- davetsiz misafirleri kontrol edin. | Open Subtitles | - أبحث عن الدخلاء |