Angela Davis'in mahkemede hayatı için savaştığını görünce tüm bu hisleri aynı anda hissediyorsunuz. | TED | تغمرك كل هذه الأحاسيس في وقت واحد وأنت تشاهد أنجيلا ديفيس تقاتل من أجل حياتها في المحكمة الاتحادية. |
Bu kurşunu nişan tahtasından aldım. Davis'in silahından çıkan bir kurşun. | Open Subtitles | إنها رصاصة أخذتها من ميدان الرماية إنها من مسدس ديفيس |
Onun Sammy Davis'in çukur gözlerini değil de eriği seçmiş olması umurumda değil. | Open Subtitles | لست أهتم حتى لو قطف زبيب بعيدا عن محجر عيني سامي ديفيس أفضل الخوخ |
Roy Cole ile konuşmalısınız. Davis'in ortağı, memur Roy Cole. | Open Subtitles | اريد أن أتحدث مع روى كول شريك ديفس,الضابط روى كول |
Bu yüzden memur Davis'in peşinden gittim, bu yönde koşuyordu. | Open Subtitles | " فذهبت للمساندة والضابط " ديفس الذي أسرع بهذا الإتجاه |
Bu Miles Davis'in "Birth of the Cool"u mu? | Open Subtitles | هل هذه اغنية مايل ديفيز بيرث اوف ذي كول ؟ |
Senatör Davis'in istihbarat komitesinden alınmasını istiyorum. | Open Subtitles | وسيتم التحقيق معهم لمدة طويلة. أريد السيناتور دايفيس خارج لجنة الاستخبارات. |
Davis'in sol gözü şişti Monroe Hutchens bundan faydalanmak istiyor. | Open Subtitles | ديفيس لدية جرح فوق عينه اليسرى ومونرو هاتشن يبدو انه يريد أن يستغل ذلك |
Beşincisi Davis'in eski bir aile dostuna verilmişti Mason Tombs isminde genç bir kaptan. | Open Subtitles | تلك القطعة منحت إلى صديق قديم للعائلة يدعى ديفيس قائد بحرية شاب رائع يدعى ميسن تون |
Kevin Davis'in silahıyla tam uyumlu, 9 milimetrelik bir mermi elde edersin. | Open Subtitles | مما يجعلها تسعة ملليمتر رصاصة يتفق مع سلاح ناري كيفن ديفيس. |
Senatör Davis'in bu iş için uygun kişi olmadığına dair içimde güçlü bir his var | Open Subtitles | لدي فقط شعور قوي بأن هذا السيناتور ديفيس ليس الرجل تماما لهذا المنصب, |
Senatör Davis'in ofisi bu konu hakkında yorum yapmayı reddetti. | Open Subtitles | مكتب السيناتور ديفيس رفض التعليق على هذه القطعة |
Bu Johann Davis'in ilk çizimlerinden biri. | Open Subtitles | هذة احدى اوائل لوحات جوهان ديفيس |
Bette Davis'in kan kırmızısı tırnakları vardı. | Open Subtitles | بيتي ديفيس كانت تطلي أظافرها بهذا اللون |
Miles Davis'in et reklamlarının müziğini yapması gibiydi. | Open Subtitles | وكأنها مايك ديفس يلعب بالأجراس لدعايات لحوم الغداء |
Davis'in, En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alması için bilfiil uğraştığını biliyorum. - Evet, uğraşıyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك شننت حملة لتعزيز ديفس لجائزة أفضل ممثلة |
Bunca senedir hep Davis'in benden daha yetenekli olduğunu düşündün. | Open Subtitles | طيلة هذه السنوات، أنت ظننت أن ديفس تملك موهبة أكثر مني |
Yani ikisini de Davis'in yazdığına mı inanıyorsun? | Open Subtitles | إذاً تعتقدين أن الكاتب و " ديفس " شيء واحد ؟ |
Yüzbaşı Davis'in parmak izini bulduğum yer. | Open Subtitles | من مسرح الجريمة , حيث لقد وجدت البصمات قائد ديفيز |
Bay Simpson, saklanmak isterse Davis'in nereye gidebileceğini tahmin etmenizi istesem ne derdiniz? | Open Subtitles | لقد فكرت أين يمكن أن يكون دايفيس " قد اختفى ؟" ما رأيك ؟ |