"davrandılar" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تصرفوا
• يتصرفون
• عاملوني
• تعاملوا
• يعاملوني
• عاملونا
• معاملتي
• كرماء
• كانوا ودوين
• عاملونى

Ama bana Engelliymişim gibi davrandılar.
تصرفوا مثل لو كنت غير كفء. فقط إشرحى لهم.

Bu yüzden kızı kurtardığımızda tuhaf davrandılar. Onun ölmesini istiyorlar.
لذلك تصرفوا بغرابة عندما أنقذناها لأنهم أرادوها ميتة

Çalınan malzemelerimi izlemekte bana yardım etmek yaptıkları en önemsiz şeymiş gibi davrandılar
يتصرفون وكأن لديهم أمور أهم بكثير من, تعلمين, مساعدتي في تعقب معداتي المسروقة

Siz hayatımı kabusa çevirdiniz. Onlar bana hakettiğim gibi davrandılar.
لقد وضعتوني مباشرة في كابوس هولاء عاملوني بالطريقة التي يجب أن أعامل بها

- Geç kalmıştık bu yüzden bize çok kaba davrandılar.
و لكننا تاخرنا و لم نجد مكان و تعاملوا معنا بوقاحه

Hayatım boyunca bana bir zenciden daha beter davrandılar.
إنهم يعاملوني أسوأ من الزنوج طوال حياتي .

Bizi içeri davet ettiler, bize onlardan biriymişiz gibi davrandılar.
لقد ادخلونا الي منزلهم و عاملونا كأي واحد منهم

Bana orada gayet iyi davrandılar baba.
لقد أحسنوا معاملتي يا أبي

Bir kere o aslanlar tamamen karakterlerine aykırı davrandılar.
حسنٌ، لسبب واحد لأن هؤلاء الأسود تصرفوا بطباعٍ ليست فيهم

Peki, bir şey söylemek için bekledi, ve... ve bu onun suçuymuş gibi davrandılar.
حسنا، لقد انتظر حتّى يقول شيئاً و قد تصرفوا كما لو أنّه خطئه

Bir çocuk şöyle dedi: "Ebeveynime bir sürü soru sordum. Aslında bir tuhaf davrandılar.
واحد من الأولاد قال " سألت والديّ الكثير من الأسئلة. لكنهم تصرفوا بغرابة شديدة.

Beğendikleri şeyleri aldılar ancak çok mahir davrandılar.
أخذوا كذلك كل ما راق لهم لكنهم كانوا يتصرفون بشكل عملى

Doğum günü partisinde ortaya çıktı ve tüm büyükler garip davrandılar.
لقد ظهرت في حفلة الميلاد و كل البالغين كانوا يتصرفون ب غرابة

Bazen işe yaradı bazen yaramadı ama her halükarda her şey bittiğinde hepsi beni tanımıyormuş gibi davrandılar
،أحيانًا يجديّ ذلك ،وأحيانًا لايجدي ،لكن بكلا الحالتين ...عندما ينتهي الأمر جميعهم يتصرفون وكأنهم لايعرفونني .إطلاقًا

Onlara karşı yaptığım büyük saygısızlıklara rağmen, ...bana iyi davrandılar.
على الرغم من عدم احترامي الفظيع لهم، فقد عاملوني بشكل جيد.

Onlarla tanıştığım andan itibaren bana kızlarıymış gibi davrandılar.
لقد عاملوني على أني ابنتهم من اللحظة الأولى لمقابلتي إياهم

Yakışıklı oğlanlar bana kraliçe gibi davrandılar.
أولئك الشبّان الوسيمين عاملوني معاملة الملكات

Kibar davrandılar.
و تعاملوا بلباقة.

İnsanlar bana ünlü biriymişim gibi davrandılar.
بدأ الناس يعاملوني وكأني مشهور

Kardeşim ve bana sanki katilmişiz gibi davrandılar.
لقد عاملونا كاننا مشتبه بهما وقتها

Bana her zaman iyi davrandılar.
لطالما أحسنوا معاملتي.

Ray ve Leah bize karşı gerçekten çok cömert davrandılar ve Ray, bizim de bebeğimiz olabilsin diye spermini veriyor.
راي وليا كرماء جدا معنا و(راي) يعطينا حيمنه لكي ننجب طفلا

Ben de çok derinlerde resmen var olmayan yerlerdeki dostlarımı aradım. Anlayışlı davrandılar.
دعوت أصدقاء إلى أماكن مدفونة على عمق كبير بحيث لا وجود لها رسمياً كانوا ودوين

Bana kurtarıcılarıymışım gibi davrandılar. Öyle...
عاملونى كالمنقذ لهم,كان الامر...