Kimse, bu dayanışmayı bir araya getirebileceğimize inanmadı. | Open Subtitles | الناس بالتأكيد لن يصدقوا اننا نستطيع التضامن معا |
Değil mi ki ortak kimliğimiz demokrasi ve eğitimimiz katılım esasına dayanıyor, katılım da dışlama ve yabancı düşmanlığını bitirip güven ve dayanışmayı inşa ediyor. | TED | حيث تكون هويتنا المشتركة هي الديمقراطية حيث يكون التعليم لدينا من خلال المشاركة و أينما وجدت المشاركة وجدت الثقة و التضامن بدلاً عن الاستبعاد وكراهية الأجانب |
Bu eski bir modern cadı sembolü, dayanışmayı bazılarının söylediğine göre de kardeşliği temsil ediyor. | Open Subtitles | إنه رمز ويكا قديم يمثّل - - التضامن . والبعض يقولون عهد الأخوات |
Sosyal hareketler dayanışmayı sağlıyordu. | Open Subtitles | حركات إجتماعيّة في بناء خطوط التضامن. |