Ama bu evlilik, benim hayat tarzımı çok da değiştirmeyecek. | Open Subtitles | لكن تعلمَين، هذا الزواج لن يغير من أسلوب حياتي الحاليّ |
Bu üniforma bizim için hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Bu beyazların savaşı, Train. | Open Subtitles | هذا الزي لا يغير اي شي بالنسبةالينا هذة حرب الرجل الابيض ,تراين.. |
Fakat kızı oraya sürüklemem sefil durumda olduğu gerçeğini değiştirmeyecek. | Open Subtitles | لكن سحب الفتاة إلى هناك لن يغير الحقيقة بأنها يائسة |
Ama oraya gidip onunla yüzleşmek, hiçbir şeye yaramayacağı gibi gerçekleri de değiştirmeyecek. | Open Subtitles | ولكن هذا لن يغيّر حقيقة أنّه بذهابكَ إلى هناك ومواجهته لن يساعدَ بشيءٍ. |
Randall Mitchell üzgün. Yapacağımız veya söyleyeceğimiz hiçbirşey bunu değiştirmeyecek. | Open Subtitles | راندال ميتشيل رجل مكلوم لاشيئ نقوله او نفعله سيغير ذلك |
Ama, bu benim bu salonda bulunan ve bu ülkede yaşayan herkesin içeride, derin bir yerlerde, benzer arzular taşıdığına dair inancımı değiştirmeyecek. | TED | ولكن هذا لا يغير قناعتي كل واحد منا، في عمقنا، هنا في هذه القاعة وعبر هذا البلد، نتقاسم مجموعة مماثلة من الرغبات. |
Öğlen için. Annem pazartesi geri dönse bile bu bizim için bir şey değiştirmeyecek, değil mi? | Open Subtitles | ، إذا عادت أميّ بحلول الإثنين فهذا لن يغير شيء لكلانا ، أليس كذلك ؟ |
Söyleyecogim hiç bir şey fikrini değiştirmeyecek mi? | Open Subtitles | ولا شيء ساقوله من شانه ان يغير رايك,اليس كذلك؟ |
Beni Marthe'dan ayırman ona karşı hislerimi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | محاولة ابعادى عن مارثا لن يغير مشاعرى تجاهها هذا يكفى |
Hiçbir şey seni çok sevdiğimiz gerçeğini değiştirmeyecek. | Open Subtitles | لاشيء قد يغير هذه الحقيقة أننا نحبك للغاية، للغاية |
Ve bunu deşmek olanların olduğu gerçeğini değiştirmeyecek. | Open Subtitles | و اظهار هذه الحقيقه لن يغير شىء فى انها حدثت بالفعل |
Bana veya seçtiğim yola inanıp inanmaman senin yüreğinden asla şüphe etmediğim gerçeğini değiştirmeyecek. | Open Subtitles | سواء آمنت بي أو بما اخترت أن أفعلة ذلك لا يغير الحقيقة أنا أبدا ما شككت بقلبك أبدا, راياك |
Kış ağaçları değiştirse de, zaman bu örtüyü değiştirmeyecek. | Open Subtitles | الوقت سيغيره، مثلما يغير الشتاء أوراق الشجر |
Kış ağaçları değiştirse de, zaman bu örtüyü değiştirmeyecek. | Open Subtitles | الوقت سيغيره، مثلما يغير الشتاء أوراق الشجر |
Bu bebek hepimizin hayatını değiştirecek ama sana olan duygularımızı değiştirmeyecek. | Open Subtitles | سيكون الطفل تغيراً لنا جميعاً ولكنه لن يغير مشاعرنا نحوك |
Ve beni suçlamak geleceğin yaşanacağı... gerçeğini değiştirmeyecek, buna hazır olsan da, olmasan da. | Open Subtitles | والقاء اللوم عليّ لن يغيّر واقع المستقبل اكنت مستعداً له ام لا |
Bir aylık maaşını hiçbir şeyi değiştirmeyecek bir kutuya mı harcayacaksın? | Open Subtitles | ستفقد شهر من راتبك على صندوق لن يغيّر شيء |
Benim vicdanım temiz ve söyleyebileceğiniz ya da yapacağınız hiçbir şey bunu değiştirmeyecek. | Open Subtitles | ضميري خالي ولا شيئاً يمكنك قوله أو فعله سيغير من ذلك |
Sayın Başkan, kusura bakmayın ama onlara söyleyeceğimiz ya da söylemeyeceğimiz hiçbir şey onların sevdiklerinin öldüğü gerçeğini değiştirmeyecek. | Open Subtitles | مع كامل احترامي، يا سيادة الرئيس لا شيءَ نقوله أو نخفيه عنهم سيغيّر حقيقة موتٍ أحبّائهم |
Ama bu gerçeği değiştirmeyecek, bunu yapmayı kendin seçtin. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يُغير حقيقة أنكِ أخترتِ ذلك. |
Sinir sorunları olan bir klon olman bunu değiştirmeyecek. | Open Subtitles | فقط لأنك نسخة مع قضايا أدارة الغضب لايغير ذلك |
Baban önemsiz bir hırsızdı ve yapacağın hiçbir şey ondan bir farkın olmadığı gerçeğini değiştirmeyecek. | Open Subtitles | كان والدك لصاً سخيفاً، وكلّ شيءٍ تفعله لا يُغيّر من حقيقة كونك من نفس السلالة. |
Mesajlarım fikrini değiştirmeyecek, ama belki bu değiştirir. | Open Subtitles | رسائلي النصيّة لا تُغيّر رأيك، لذا لربّما هذا سيُغيّره. |
Yemin ederim, bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | أُقسمُ،هذا لن يغيّرْ أيّ شئَ. لن يُغيّرُ أيّ شئُ؟ |
Sakinleşmem gerekmiyor. Ayrıca birkaç gün otelde kalman da bir boku değiştirmeyecek. | Open Subtitles | لا أحتاج إلى الهدوء وبضعة أيام في فندق لن تغير أي شيء |
- Çünkü burayı sevdim, ve yarım saat laklak yapman bunu değiştirmeyecek. | Open Subtitles | - لأن المكان يروقنى هنا - وثلاثون دقيقة أخرى من محاضرة العاهرة لن يبدّل الأمر |
Maçı devam ettirmen bir şeyi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | الإستمرار باللعبة لن يغيير ذلك. |
Hayatımı bir gecede değiştirmeyecek. | Open Subtitles | أعلم، أعلمُ أنّها لن تغيّر حياتي في يومٍ وليلة |
Coşkun bir müzik fikrimi değiştirmeyecek. | Open Subtitles | المقاطع الموسيقية لن تُغير رأي! |
Ve yapabileceğin hiçbir şey bunu değiştirmeyecek. | Open Subtitles | ولا شيء نفعله سيغيره |