Bizim problemi anlayıp bu tür gizliliği ortadan kaldıracak yasaları değiştirmeyi vaat eden, politik liderlere ihtiyacımız var. | TED | نحن بحاجة إلى أن يدرك ويعترف القادة السياسيين بهذه المشكلة، والالتزام بتغيير القانون للكشف عن هذا النوع من السرية. |
Ancak soruşturmanın amacını değiştirmeyi gerektirecek kadar kesin ve açık değiller. | Open Subtitles | ولكنه بالتأكيد ليس جيداً بشكل كافي لإقناعي بتغيير أهداف التحقيقات |
Kalamam çünkü kardeşim burada olduğumun farkına varırsa... yeniden yer değiştirmeyi deneyebilir ve ben bir kere daha hapse düşmek istemiyorum. | Open Subtitles | كلا, لا يمكنني البقاء لأن لو أكتشف أخي أنني هنا فسيحاول تبديل الأماكن مجدداً ولا يمكنني العوده للسجن |
O olduğunda, işleri biraz değiştirmeyi seviyorum ve diyorum ki: | Open Subtitles | عندما يحدث هذا , أحب أن أغير قليلاً ما أقوله |
Belki geçmişe gidip bu durumu değiştirmeyi düşünmüşsündür. | Open Subtitles | لابد أنك فكرة في العودة بالزمن لتغيير ذلك |
Ondan nefret ediyorum, değiştirmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أَكْرهُ اسمي، مع ذلك.أنا أفكر في تغييره. |
değiştirmeyi veya farklı olmasını dilemeyi bırakın. | TED | دع عنك محاولة تغييرها أو حتى تمني أن تكون مختلفة. |
Neyse işte, işin bitince fren lambalarının ampullerini değiştirmeyi unutma yeter. | Open Subtitles | أيا كان، روس. مجرد استبدال المصابيح في أضواء الفرامل بعد الانتهاء. |
Toplumu daha iyisi için değiştirmeyi hedefledi... çünkü ben, en iyisi için değiştirmeye kafayı taktım. | Open Subtitles | لتغيير المجتمع الى الأفضل، لأني مهتم فقط بتغيير المجتمع الى الأفضل |
Hükümete ceza kanunlarını değiştirmeyi önerebileceğimiz bir konum elde etmeye çalışmalıyız. | Open Subtitles | سنحاول أن نوجه خطاباً حيث سنوصي الحكومة بتغيير القانون الجزائي |
Otele geri dönüp kıyafetinizi değiştirmeyi düşünmez misiniz? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنه من المفترض أن تعودى للفندق و تقومى بتغيير ملابسك؟ |
Aslında alan değiştirmeyi düşünüyordum ama siz beni devam edip doktor olmam için cesaretlendirmiştiniz. | Open Subtitles | الحقيقة أنّي كنت أفكّر بتغيير تخصّصي، لكنّك شجّعتني على الاستمرار لكي أصبح طبيباً. |
Başkan dinlemeden önce, telefon görüşmesi bantını değiştirmeyi başardım. | Open Subtitles | لقد تمكنت من تبديل شريط المحادثة قبلما يستمع إليه الرئيس |
Bak, sırf senin için pozisyonumu değiştirmeyi istiyorum. | Open Subtitles | انظر، أنا قادر على تبديل موقعي من أجلك فقط |
Bunu üç dakika içinde değiştirmeyi ümit ediyorum. | TED | حسناً .. اتمنى أن أغير وجهة نظركم في هذا الخصوص في أقل من ثلاث دقائق |
Önümüzdeki 10 dakika içinde hayatınızdaki birçok şey ile ilgili fikrinizi değiştirmeyi umuyorum. | TED | أتمنى خلال الـ 10 دقائق التالية أن أغير طريقة تفكيركم عن كثير من الأشياء في حياتكم |
Bu yüzden sizinle buluşmak istedim. Fikrinizi değiştirmeyi düşünüyorum. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | لهذا طلبت أنّ أقابلكِ، أخطط لتغيير رأيكِ. |
Bir şeyler kaçırdığını görmek istemiyorum kafana taktığın bir fikir veya imkansız bir şeyi değiştirmeyi umduğun için. | Open Subtitles | أنا أكره أن أراك و قد أخطأت في شيء ما لأنه لديك تصور في ذهنك أنك يمكنك أن تغير شيئاً لا تستطيع تغييره |
Sırf onu değiştirmeyi denememiş olman... sırf başkalarının sana gösterdiği merhameti ona göstermemiş olman, seni bir katil yapmaz. | Open Subtitles | كونكِ لم تحاولي تغييرها كونكِ لم ترحميها مثلما رحمكِ الناس الآخرون هذا لا يجعلكِ قاتلة |
Bunu değiştirmeyi değil seneye de öğrencilerimle olmayı istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد استبدال برنامج المنح المميزة فقط أريد البقاء مع طلابي للسنة القادمة |
Bazı doktorlar öğle yemeği için dışarı çıktıklarında üstlerini değiştirmeyi severler. Ben sevmem. | Open Subtitles | بعض الأطباء يحبون تغيير ملابسهم قبل النزول للشارع وتناول الغداء وأنا لست كذلك |
Üstümü değiştirmeyi unutmuşum. | Open Subtitles | حسناً,أنا نسيت أنا ابدل |
Hayır, tamir etmeye uğraşacağıma tüm üniteyi değiştirmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | كلا، أفضل إستبدال كامل الوحدة بدلاً من محاولة إصلاحها |
Kahretsin! Ayakkabılarımı değiştirmeyi unutmuşum. | Open Subtitles | نسيت أن أبدل حذائى |
Sana çok paraya ve zamana mal olacak bir şey için burayı değiştirmeyi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | تفكّرين في إستبداله قبل أن تسرعي إلى ثمّة ما قد يكلّفك ما هو أكثر من وقتك |
değiştirmeyi unuttukları tarihin bir parçası. | Open Subtitles | قطعة صغيره من التاريخ الذي نسو ان يعدلوه |