Gerçek bir sarılma değil çünkü dokunmak yasak. | Open Subtitles | .. ولكن ليس حُضن حقيقي لأنه ليس هناك تلامس في هذه المدرسة |
O, kötü bir iblis yada vampir değil, çünkü o tip şeyler zaten yoktur. | Open Subtitles | إنه ليس بصديق سئ أو مصاص دماء لأنه ليس موجود |
- Evet, bence doğru değil çünkü doğru değil. | Open Subtitles | لا، بالطبع لا أشعر أن ذلك صحيح لأنه ليس صحيح |
- Ava burada değil çünkü Edward Darby'e karşı tanıklık teklifinizle ilgilenmiyor. | Open Subtitles | - ايفا ليست هنا- لأنها ليست مهتمة بعرضك بالشهادة ضد ادووارد داربي |
- Neden? Seksi değil çünkü, o yüzden. | Open Subtitles | لأنها ليست مثيرة، وهذا هو السبب في ذلك. |
Ama bütün konu yetiştirmek üzerine değil çünkü hepimiz bu yapbozun parçalarıyız. | TED | لكن الأمر لا يتعلق فقط بالزراعة، لأننا جميعنا جزء من هذه الأحجية. |
Ama bu hiç mantıklı değil, çünkü A.B.D hükümeti Ramos'u destekliyor, asileri değil. | Open Subtitles | لا , لا , لأن الحكومة لراموس و ليس للثوار |
Kabul ettiğim bir şey değil çünkü biz işimizi böyle yapmayız ama sanırım bir tecrübe olarak bunu menfaat olarak sayabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، ليس أنني أعطي بركاتي ..لأنه ليس هكذا نقوم بالأمور هنا لكن أعتقد يمكننا وضعها للخبرة التجريبية |
Bu küçük kızlar için bir iş değil. Çünkü bu bir iş değil. Savaş. | Open Subtitles | هذا ليس عملاً للفتيات الصغيرات، لأنه ليس عملاً، بل حرب |
Bugünlerde çocukların çoğu oyun oynamayı seviyor, ama artık oyun üretmek istiyorlar ve bu kolay değil çünkü çoğu çocuk program geliştirmeyi öğrenmek için nereye gitmesi gerektiğini bilmiyor. | TED | الكثير من الأطفال هذه الأيام مولعون بلعب الألعاب الإلكترونية لكنهم أصبحوا الآن يرغبون أيضاً في تصميمها وهذا شيء صعب وذلك لأنه ليس العديد من الأطفال الذين يعلمون أين يذهبون لتعلم كيفية تصميم برنامج |
Babası değil çünkü o kadar uzun değil... | Open Subtitles | ليس والدها .. لأنه ليس بنفس طوله |
Ayrı bir yük binmek zorunda değil çünkü tatile gerek yok. | Open Subtitles | .. لايجبأنيكون هناك أىضغطفى الأجازات. لأنه ليس من الواجب أَنْ يَكُونَ هناك... |
Annelik duygularım onun için değil çünkü o benim oğlum değil. | Open Subtitles | همومي كأم ليست من أجله لأنه ليس ابني |
50.000 dolar değil çünkü bu. Tam 2 milyon dolar. | Open Subtitles | لأنها ليست 50 ألف، بل مليوني دولار. |
Burası Humpty's değil çünkü! | Open Subtitles | لأنها ليست رقصة الهامبتي |
- Gerçek değil çünkü. | Open Subtitles | - لأنها ليست حقيقية - |
- Gerçek değil çünkü. | Open Subtitles | - لأنها ليست حقيقية - |
Yani durumun umutsuz olduğunuz söylemek doğru değil, çünkü eğer çeşitli teknolojileri entegre edersek gerçekten de fark yaratabiliyoruz. | TED | لذا أن نقول أن الأمل مفقود هو ليس بالشئ الصحيح ، لأننا بإستطاعتنا إحداث التغيير إذا دمجتم التقنيات المختلفة. |
Ama bunun önemli değil. Çünkü biz dublörüz, mantıklı insanlar değiliz. | Open Subtitles | و لكن لا بأس لأننا مؤديي مشاهد خطرة وليس لدينا إحساس |
Bugün kendimin inanıp inanması önemli değil çünkü diğerleri inanıyordu. | Open Subtitles | اليوم، لايهم ما إذا كنت أؤمن بنفسي أم لا لأن الآخرين يؤمنون بي |