"değildim" - ترجمة من تركي إلى عربي

• يكن
• اكن
• لست
• أكُن
• لم أكن
• لستُ
• لمْ أكن
• ولم أكن
• كُنْتُ
• لَمْ
• يكُن
• ر
• لمْ أكُ
• اكُن
• غائبة

Kayıtlarım resmi değildi, çünkü... ne yazık ki, okul taksitlerini ödeyecek durumda değildim.
تقييدي عندهم لم يكن رسمياً أبداً للأسف، لم أستطع دفع الأقساط الدراسية هناك

İşin en kötü yanı O'nu öldüren kişi ben değildim.
وما جعلها اسوأ اننى لم اكن الشخص الذى قتل سكوموتو

Aslında ilk başta eğitimde değildim, ön-hukuk eğitimi aldım. Babam avukat.
فى الحقيقة لم اكن مدرس فى الاصل بل كنت طالب حقوق

Unut gitsin. Sadece aptal bir lisanstı. Zaten, bunda iyi değildim.
أنسّ ذلك, إنها رخصة سخيفة و أنا لست بارعة في ذلك

Tek sorun, belki de düşündüğüm kadar iyi bir pilot değildim.
ولكن المشكلة كانت في أني لست طيارًا جيدًا كما كنت اعتقد

Duygularım körelmişti. Kendimde değildim. Ve sen bunu kabullenmeyi reddediyorsun.
مُخمد المشاعر، ولم أكُن على طبيعتي وأنتِ رفضتِ قبول ذلك

Ben kendi evimde yaşarken, kimseye cevap vermek zorunda değildim.
عندما كنت أعيش في المنزل, لم يكن عليّ السماع لأحد

Brooke'un böyle bir kuralı olsaydı, muhtemelen şu an işsiz değildim.
لربما كنت ساحتفظ بوظيفتي إذا لم يكن لدى بروك تلك القوانين

En azından bu sefer ben değildim, değil mi bebeğim?
على الأقل لم يكن لي دخل بالموضوع هذه المرة حبيبتي؟

Aslında güvende değildim. Bizim civarda oturan bir adam beni izliyordu.
لم يكن الطريق آمناً، لقد كان هناك رجلاً من الحيّ يُراقبني.

Sorun değil, pek iyi günümde değildim, ama haftaya geliyorsun, değil mi?
أجل ، لم يكن الأفضل لكنك ستحضرين لقاء الأسبوع المقبل ، صحيح؟

Bu dükkanı iki yıl önce aldığım zaman, elimde olanın farkında değildim.
عندما امتلكت هذا المحل منذ سنتين لم اكن اعلم ماذا املك ؟

Ama Kapitalizm üstüne hızlı kurs veren sadece ben değildim.
ولكنى لم اكن وحدى من يعرض برامج مكثفة على الرأسمالية

cidden mi, Farkında değildim... Başka gelecek var mıydı kaptan.
حقا لم اكن مدركاً ان اي شخص سيذهب يا كابتن

Ben krediler bölümünde değildim ama, herhalde bir teminat isterler.
لست في قسم الإئتمان لكن سندات مالية علي ما أظن

belki yeterince inandırıcı değildim ama o da zarar görebilir.
ولربما أنا فقط لست مقنع بما فيه الكفاية لكنه ضعيف

Sikini genç bir bayanın ağzına sokmuş halde yakalanan ben değildim.
لست الرجل الذي تم قبض عليه وقضيبه في فم سيدة شابة

Bak, seninle her şeyi konuşmak istedim çünkü geçtiğimiz birkaç hafta kendimde değildim.
انظر، وددت محادثتك عن كلّ شيء، لأنّي بآخر بضعة أسابيع لم أكُن أنا.

Aslında yanımda bir baston olmadan stadyumda bir tur atabileceğimden bile emin değildim.
حقيقةً، لم أكن متأكدة أنه بإمكاني المشي حول المدرج بدون أداة لمساعدتي للمشي

Sadece bir septik değildim, bir inanmayan, ama daha kötüsü oldum...
أنا لستُ من المشككين فقط، بل غير مُصدق، وأسوأُ من ذلك

Senin için tüm bir günümü harcamak zorunda değildim ama, değil mi?
لمْ أكن مضطرّة للتأخير نهاراً لعيناً كاملاً لفعل هذا لأجلك، أليس كذلك؟

Ve ilk geldiğinde sen de pek kafa dengim değildim.
ولم أكن لطيفة تماماً لطيفة تماماً عندما أتيتَ أول مرة

Kelek atmak niyetinde değildim.
بأمان، أنا ما كُنْتُ أُحاولُ أخذ أيّ شئِ.

İş görüşmesine kadar emin değildim ama artık kesin biliyorum.
إذا أنا لَمْ أُقنَعْ منه قبل مقابلةِ اليومِ، أَنا الآن.

Kabalığım için özür dilerim .. Ben değildim. Yediklerimdi..
أُعذريني لكوني وقحاً, لم يكُن انا الفاعِل, بل الطعام الذي اكله, لقد خرج لألقاء التحية

Sen sadece çok iyi zaman geçiriyordun, ve ben buna dahil değildim.
لقد كنت مجرد وجود أفضل وقت، وأنا ألم و [أبوس]؛ ر تنتمي.

Çocuklarım yanımdayken çok da iyi aşçı değildim.
لمْ أكُ طباخاً جيداً لما كان أولادي موجودين

Evlendiğini görünce şaşırdım. Bıraktıklarından daha emin bile değildim.
مُتفاجئ أنكَ تزوجت لَم اكُن واثقاً أنهم سيرمون بعد.

Söyleyebileceğim tek şey o yıl şehirde değildim.
كلّ ما أستطيع قوله لك، أن خلال السنة التي كنت غائبة فيها،