Ama belki de herkesin öyle olduğunu düşünmesini istediğin kadar kötü değilsindir. | Open Subtitles | لكن ربما أنتي لستِ بعاهرة كبيرة بقدر ما تريدين الجميع أن يظن. |
Çünkü sahaya çıktığın zaman artık bir kız değilsindir. | Open Subtitles | لأنكِ عندما ترمين بالكرة فأنتِ لستِ فتاة |
Belki de sandığın kadar gizemli ve bulunması zor değilsindir. | Open Subtitles | ربما لستِ بالغموض و المراوغة التي تتصورينها |
Tıpçılar burada şöyle derler: Sıcak ve ölü olmadığın sürece ölü değilsindir. | Open Subtitles | الأطباء يقولون في هذه الحالة أنت لست ميتة حتى أنك دافئة وميتة |
Hayır, olamaz, belki de, bilirsin, belki sandığın kadar iyi bir avukat değilsindir. | Open Subtitles | رُبما يكونُ السَبب، تعلَم أنكَ لستَ مُحامياً ماهراً كما تظُن |
Öyle söyledi bana. Belki sen de gerçek annem değilsindir. | Open Subtitles | أخبرني بهذا للتو و ربما أنتِ لستي أمي الحقيقية أيضاً |
Belki de herkesin olduğunu düşündüğü sevimli bir şekerleme üreticisi değilsindir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت لَسْتَ صانعَ الشيء الجيدِ الحلوِّ كُلّ شخص يَعتقدُ بأنّك. |
Belki ben kötü arkadaş olan ben değilimdir ve sen de iyi arkadaş olan değilsindir. | Open Subtitles | أني ربما لست الصديقة السيئة وأنت لستِ الصديقة الجيدة، حسناً ؟ |
Belki de bu dava için uygun kişi sen değilsindir. | Open Subtitles | ربما أنتِ لستِ الشخص المناسب للتحقيق في هذه القضية |
Umarım yalancılığın kadar kötü bir hukuk öğrencisi değilsindir. | Open Subtitles | آمل أنك لستِ طالبة حقوق سيئة مثلما أنتِ كاذبةٌ سيئة |
Ben bunun için yaşlı değilsem sen hiç değilsindir. | Open Subtitles | أنا لستُ كبيراً كثيراً لركوبها، لذا أنتِ بالتأكيد لستِ كبيرة جداً لركوبها. |
Bence çok iyi nişancı değilsindir ama iki türlü de kaybedersin. | Open Subtitles | سنقتل بعضنا فى الشارع أخمن أنكِ لستِ مصوبة جيدة ولكن فى كلتا الحالتين لقد خسرتِ |
Belki de sen sandığım kadar ilginç değilsindir. | Open Subtitles | ربما أنتِ لستِ مثيرة للإهتمام كما تعتقدين. |
Aynı zamanda kuaför değilsindir herhalde, ha çavuş? | Open Subtitles | أنت لست مصففا للشعر كذلك أليس هذه صحيحا أيها العريف ؟ |
Rahatla! Koy gitsin. Bir başkasından daha iyi değilsindir. | Open Subtitles | استرخى و اغرقى فيه أنت لست أفضل من الآخرين |
Herhalde bütün adamlarımı birden karşına alacak kadar aptal değilsindir. | Open Subtitles | بالتأكيد أنت لست أحمق بما فيه الكفاية لمواجهة كل رجالي لوحدك؟ |
- Belki de henüz durdurmaya hazır değilsindir. | Open Subtitles | لا يمكنني التوقف ربما لستَ مستعداً للتوقف بعد |
Kafamda bir şeyler oluştu Charlie. Belki sen bir Tuba sanatçısı değilsindir. | Open Subtitles | أتعلم ، أنَّه تبادر إلى ذهني بأنك ربما لستَ بعازفٍ للبوق |
Belki de göründüğün kadar aptal değilsindir. | Open Subtitles | ربّما في النهاية أنتَ لستَ غبيّاً كما تبدو |
Uyuyup kendine geldiğine göre boşanmak konusunda artık ciddi değilsindir herhalde. | Open Subtitles | اسمعي يا جيل الآن بما أنك أجّلتي قرارك لليلة فأنتِ لستي جادة بشأن الطلاق |
Aç değilsen, değilsindir. | Open Subtitles | حَسناً،إذاأنت لَسْتَجائعَ، أنت لَسْتَ جائعَ. |
Senin için çok kötü. Eğer cesur olmazsan, bir sosyalist değilsindir. | Open Subtitles | هذا سيء, إذا لم تكن شجاعاً إذن فأنت لست شيوعياً |
Umarım bu öğlen için hala kızgın değilsindir. Gerçekten benim suçum yok. | Open Subtitles | آمل ألا تكوني غاضبة مما حدث بعد ظهر اليوم |