Farklı geçmişleriniz falan olduğunu biliyorum ve bu salonun işleyişi hakkında ikinizin de farkı fikirleri olduğunu biliyorum ama işin aslı, ikiniz de aynı sebepten ötürü buradasınız. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنك على حد سواء حصلت أفكارك حول الكيفية التي ينبغي أن يدير هذه الصالة، ولكن حقيقة الأمر هي، كنت على حد سواء هنا لنفس السبب. |
Belki siz de aynı sebepten CIA'in başını getirmişsinizdir. | Open Subtitles | على الأرجح أنك أحضرت رئيس وكالة الإستخبارات المركزية لنفس السبب |
Yüzbaşı Hastings, benim de aynı sebepten ötürü geldiğimi sanınca cesaretimi kaybettim. | Open Subtitles | و عندما افترض الكابتن " هستنغز " أني أتيت لنفس السبب الذي أتت من أجله فقدت صوابي |
Hastanede Walter'ı görmen de aynı sebepten. | Open Subtitles | وهو نفس السبب الذي يعتقد رأيت والتر في المستشفى. |
İntihar girişimini de aynı sebepten ihbar etmedi. | Open Subtitles | نفس السبب الذي جعلها لا تبلغ عن محاولة الانتحار |
Senin de aynı sebepten şirkete girdiğine kesinlikle eminim. | Open Subtitles | و أظنك عملت مع الشركة لنفس السبب |
Bilmiyorum, belki de aynı sebepten dolayıdır o kadar kartı kendisini kötü biri olarak düşünmemek için atmıştır. | Open Subtitles | لا أعلم ، ربما لنفس السبب اللذي جعله يرسل كل هذه البطائق... حتى لا يشعر أنه شخص سيء |
Ben de aynı sebepten, bir kadına araba almıştım. | Open Subtitles | إشتريت لـ إمرأة مرة سيارة لنفس السبب |
Ben de aynı sebepten, bir kadına araba almıştım. | Open Subtitles | إشتريت لـ إمرأة مرة سيارة لنفس السبب |
Belki sen de aynı sebepten sarhoşsun. | Open Subtitles | ربّما لنفس السبب لأنّك كنت في حالة سكر... |
Bence ikimiz de aynı sebepten ötürü buradayız. | Open Subtitles | أعتقد أن كلانا هنا لنفس السبب. |
Sen de aynı sebepten o altın konvoyu için çalıştın. | Open Subtitles | و أنت عملت لدي قفائل الذهب لنفس السبب |
Jason Sands'i, 10 milyon dolarlık elmaslar için öldürdü Julie'yi de aynı sebepten ötürü kaçırdı. Ya dul ya da metres iş birlikçisi olarak hareket etti. | Open Subtitles | وقام بخطف (جولي) لنفس السبب إما الأرملة أو العشيقة متواطئة معه |
Biz de aynı sebepten ötürü boşandık. | Open Subtitles | لقد تتطلفنا لنفس السبب |
Belki ikimizi de aynı sebepten ötürü tutuyordur. | Open Subtitles | ربما أننا هنا لنفس السبب |