Senin de dediğin gibi inanacak bir şey gerekiyor. | Open Subtitles | الناس في حاجة إلى شيء ليؤمنوا به، كما قلت أنت |
Senin de dediğin gibi, sana olan... bana da olur. | Open Subtitles | كما قلت ما يحدث لك يحدث لي ، لذا جربني |
O yüzden bu işin sonunda, senin de dediğin gibi, ...önemli bir şeyler çıkarsa iyi olur. | Open Subtitles | لذا يستحسن أن يكون ثمة شيئاً في النهاية، كما قلت |
Kötücül silahlarla savaş kazanmak senin de dediğin gibi kötü karakterliliktir. | Open Subtitles | خوض المعارك باستخدام أسلحة خبيثة، أداءٌ مشين كما تقول |
Ama senin de dediğin gibi "biz çift değiliz" o yüzden denemekte özgürüm, değil mi? | Open Subtitles | ولكن كما قلتي أننا لسنا مرتبطين ببعض لذا، قانونيا، يحق لي المحاولة، صحيح؟ |
Bu saçmalık! Yani, senin de dediğin gibi diğer her tür şeyleri alıyor. | Open Subtitles | كما قُلت من قبل، إنه يلتقط كل الأشياء الآخرى |
Senin de dediğin gibi sakin kalmalıyız. | Open Subtitles | إنه هام أن تفكر بإيجابيه كما قلت أليس كذلك ؟ |
Danzo, senin de dediğin gibi Sasuke'nin genjutsu'su, Itachi'ninkinden çok daha farklı. | Open Subtitles | ،دانزو، كما قلت تقنية وهم ساسكي بعيدة كل البعد عن إيتاشي |
Senin de dediğin gibi, sadece sihirbazın asistanıydı, dikkat dağıtmak için. | Open Subtitles | كما قلت إنها مساعدة الساحر لتشتيت الإنتباه |
Senin de dediğin gibi, masum bir insanın ölmemesini tercih ederim. | Open Subtitles | كما قلت سابقاً, افضل الا .اترك شخص بريء يموت |
Senin de dediğin gibi biriyle birlikte olmak istiyorsan, onunla olmak istiyorsundur. | Open Subtitles | فقط كما قلت ، اذا اردت ان تكون مع شخص ما سوف ترغب ان تكون معه |
İçgüdülerin her zaman güçlü olmuştur. Senin de dediğin gibi tamamen zamanlama meselesi. | Open Subtitles | إستمع ، لديك رغبات رائعة ، إن ذلك الأمر كما قلت ، فقط بسبب الوقت كما قلت |
Senin de dediğin gibi sadece dünü düşünemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | كما قلت تماماً لا يمكننا ان نفكر في الأمس |
Belki de dediğin gibi burada kalıp devlet üniversitesine gitmeliyim. | Open Subtitles | ربما أبقى في البيت كما قلت أنت, أذهب الى كلية مجتمع. |
Aa, o biraz... Evet senin de dediğin gibi... - Yedirmek zorundaydık, değil mi? | Open Subtitles | أوه ذلك،حسناً،كان يجب عليّ كما قلت أنت أن أكون مُقنعاً،أعني تباً لك |
Senin de dediğin gibi, tam algoritmaya erişimi olan birkaç kişiden biri de o. | Open Subtitles | كما قلت أنه واحد من الاشخاص القليلين الذين لهم صلاحيه الدخول لكل الخوارزميه |
Senin de dediğin gibi, öldürdü çünkü karnı açtı, korkmuştu. | Open Subtitles | كما قلت لقد قتل رجلا لأنه كان جائعا وخائفا |
Senin de dediğin gibi, hayata bağlı değilsin. | Open Subtitles | أنت لا تتشبث بالحياة، كما تقول |
Sadece senin de dediğin gibi göz alıcı bir genç kadın perukla ve birazcık makyajla o çirkin hemşireye döndü. | Open Subtitles | إنما... كانت هناك... كما تقول أنت... |
Senin de dediğin gibi bu dünyaya mümkün olduğu kadar çok bebek lazım. | Open Subtitles | اعني , كما قلتي هذه الأرض تحتاج الى القدر المستطاع من الأطفال |
Senin de dediğin gibi Herkül kalkan duvarı geçmenin yolu yok! | Open Subtitles | كما قُلت يا (هِرَقْل) ليسَ هُناك طريقة لهزم الجدار الواقي |
Ve senin de dediğin gibi, bizim kaderimiz birbiriyle örülmüş. | Open Subtitles | وكما قلت لك... لا يمكن فصله مصير لدينا بمصير الآخرين |
Üçünde, senin de dediğin gibi, beni öbür dünyaya yolladılar ya tek bir kurşunla, ya ipek bir çorapla ya da bir usturayla. | Open Subtitles | ،في ثلاثة منهم، كما قلتَ بخطابك قاموا بإرسالي إلى العالم الآخر بطرق شنيعة: بطلقة نظيفة، بجوارب حريرية بل وحتى بواسطة موسى حاد |
Senin de dediğin gibi biz politikacı değil, askerleriz. | Open Subtitles | بالله عليك أنت الشخص الذي قال لسنا سياسيين ، إننا جنود. |