Biz de onlar gibi zor şartlar altında çalışıp ay başını zor getiriyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل بجهد أيضا نعيش من دفعة الراتب إلى الدفعه الأخرى , مثلهم تماماً |
Sadece dinle, bu adamları kötü oldukları için öldürmek seni de onlar gibi yapar. | Open Subtitles | الرجل هؤلاء قتلت إذا فقط, اسمعني مثلهم سيئاً ستكون |
Ama bana senin de onlar gibi olduğunu söyleme. | Open Subtitles | و لكن لا يمكنكِ أنْ تقولي لي إنّكِ مثلهم |
Muhtemelen benimle ilgili raporunu okudular ve benim de onlar gibi olduğumu düşündüler. | Open Subtitles | من المؤكد انهم قرأو ما كتبتِ عني بالتقرير و افترضوا اني مثلهم |
Ve şimdi, tek düşünebildiğim, "Belki de onlar gibi deliyimdir." | Open Subtitles | والآن كل ما أفكر في هو "ربما أنا مجنونة مثلهم" |
Babamı öldüren insanlara ve diğerleri de onlar gibi. | Open Subtitles | إلى الناس الذين قتلوا والدي والآخرين مثلهم. |
Bebekler de onlar gibi. Hiçbir şeyden korkmuyorlar. | Open Subtitles | الأطفال مثلهم لا يخافون من أى شىء |
Tâ ki biz de onlar gibi plajlarda, parklarda "takılmaya" başlayana kadar. | Open Subtitles | مثلهم ، وعلى الشواطئ ، في الحدائق العامة ، شنقا... كل شيء شنقا. |
İçinde, sen de onlar gibi olmak istiyorsun. | Open Subtitles | في داخلك تريدين ان تكوني مثلهم ايضاً |
Ama daha önce de onlar gibi avcılarla karşılaştık. | Open Subtitles | لكن تعاملنا مع صيادين مثلهم من قبل |
Yani ben de onlar gibi karaktersizim, öyle mi? | Open Subtitles | اذاً أنت تقصد أنّي منحرف مثلهم |
Ben de onlar gibi konuşabiliyordum. | TED | لقد اعتدت أن أتكلم مثلهم. |
Onları dinleseydim ben de onlar gibi olurdum. | Open Subtitles | إذا استمعت لهم سوف أصبح مثلهم |
Siz de onlar gibi benim acı çekmemi istiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت مثلهم تود رؤيتي تعيسة |
Sen de onlar gibi yaşlanıp, onlar gibi öleceksin. | Open Subtitles | ستهرمين مثلهم، ستموتين مثلهم |
Sen de onlar gibi mutsuz olasin istiyorlar. Birakalim istedikleri olsun. | Open Subtitles | يريدون أن تكوني بائسة مثلهم |
Sen de onlar gibi öleceksin. | Open Subtitles | سوف ينتهى أمرك ميتاً مثلهم |
Biz de onlar gibi hoşlanacağız. Anladınız mı? | Open Subtitles | ونحن أيضاً ، فلنكون مثلهم |
Bir gün, ben de onlar gibi oynayabilmek istiyorum. | Open Subtitles | يوما ما أود اللعب مثلهم |
- Sen de onlar gibi konuşmaya başladın. | Open Subtitles | تبدين مثلهم الآن. |