Bu arada, sen açı ile park etmiyim dediğin için yolcu kapımda kocaman bir göçük var. | Open Subtitles | بالمناسبة, هناك ضربة كبيرة على باب سيارتي الجانبي لأنك قلت لي بألا أركنها بشكل منحني |
Çin'deyken Metropolis'teyim dediğin için mi yoksa en başından beri annenle birlikte çalıştığın için mi? | Open Subtitles | أتعتذر لأنك قلت إنك في ميتروبوليس في حين كنت في الصين أم لأنك كنت تعمل مع أمك طوال الوقت |
Eşiniz tehlikede, dediğin için burdayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأنك قلت أن زوجتى فى خطر |
Bu bana 'İkinci adam olamazsın' dediğin için.. | Open Subtitles | هذه لقولك إني غبي جداً لأصبح مساعدك |
Böyle dediğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لقولك هذا |
Bir şeyler değişecek dediğin için gönüllü oldum. | Open Subtitles | لقد تطوعت لأنكِ قلتِ أن الأمور ستتغير |
Bu bana hizmetçi dediğin için! | Open Subtitles | "هذا جزاء مناداتي بـ "الخادمه |
"Çok yaşa" dediğin için kendini çok özel mi zannediyorsun? | Open Subtitles | تحسب نفسك مميزاً لأنك قلت "يرحمكم الله"؟ |
Önemli değil. Buraya sen yeteneğin var dediğin için geldim. | Open Subtitles | لقد أتيت لأنك قلت أني املك بين يدي ذهب. |
Tamam.Böyle dediğin için herşey bitti. Yolun açık olsun, Karen. | Open Subtitles | حسناً ، إنتهى الأمر لأنك قلت هذا جيد لك (كارين) |
Dean Afganistan'a sen ona gitmezsin dediğin için gitti, Pazar gazetesini onunla birlikte, yatakta oku. | Open Subtitles | ذهبت " دين " هناك فقط لأنك قلت لن تقرأي صحف السبت في السرير معه |
Gideceğim dediğin için gitmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لست مضطراً أن تغادر لأنك قلت ذلك |
Kalkabilirim dediğin için Gizli Patronları izlemene izin verdim! | Open Subtitles | سمحت لك بالسهر لمشاهدة "المدير المتخفي" لأنك قلت أنك تستطيع تحمله |
Bana çıktın dediğin için sana kızgınım. | Open Subtitles | أنا غاضب لأنك قلت أني سأخرج |
Böyle dediğin için seni sikeyim. | Open Subtitles | لذلك تباً لك لقولك ذلك |
Sırf böyle dediğin için bile seni tutuklayabilirim. | Open Subtitles | (تمهل ، (كواغماير يمكنني إعتقالك لقولك هذا |
"Erkek" dediğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسنٌ، شكرًا لكِ لقولك ذكر. |
Öyle, ama bir şey dediğin için teşekkürler. | Open Subtitles | أجل ، ولكن شكرا لك لقولك شيئا |
Bunu dediğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | -شكراً لقولك هذا |
- "Ben burada kalacağım." dediğin için öyle dedi. | Open Subtitles | لأنكِ قلتِ "سأنام هنا إذاً" |
Bu bana Los Lobos dediğin için oldu. | Open Subtitles | (هذا جزاء مناداتي (لوس لوبوس |