ويكيبيديا

    "dediğinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قلتِ
        
    • عندما قال
        
    • عندما قلت
        
    • عندما تقول
        
    • عندما يقول
        
    • عندما قالت
        
    • عندما قلتي
        
    • عندما أخبرتني
        
    • تخبرهم بأن
        
    • مرة تقول
        
    • ماقلته انك
        
    • عندما قلتَ
        
    • عندما قُلت
        
    • حين تقول
        
    • حينما يقول
        
    Arınmak dediğinde daha çok lahana yeriz demek istediğini sanmıştım. Open Subtitles حينما قلتِ مُطهر. أعتفد أنكِ تعنين نتناول المزيد من الكرنب.
    Geldiğin için çok teşekkür ederim. Geleceğim dediğinde o kadar sevindim ki. Open Subtitles شكراً جزيلاً لكِ لمجيئكِ ، لقد كنت سعيدة جداً عندما قلتِ بأنكِ سوف تأتين
    İnsanlar senin için kibirli dediğinde seni savundum. Open Subtitles أنا دافعَت عنكِ عندما قال عنك الناس أنكِ مغروره
    Şimdi, neden sen "bazen" dediğinde, bazen demek istediğini hissediyorum. Open Subtitles لماذا يساورني شعور أنك عندما قلت بعض الوقت تعني ما تقول؟
    Yani hiç paran kalmadı dediğinde, Marvin, gerçekte neyi kastediyordun? Open Subtitles عندما تقول أني لا أملك أيّ مال، ماذا تقصد حقاً؟
    İnsanlar bunu biliyorsun dediğinde nefret ediyorum. Nasıl bilebilirim ki? Open Subtitles أكره عندما يقول الناس، أعرف ذلك كيف أعرف ذلك ؟
    Bunu bana dediğinde, birden, ondan nasıl intikam alabileceğimi anladım. Open Subtitles عندما قالت لي هذا واتتني فجأة فكرة كيفية الإنتقام منها
    Çünkü sen sorun yok dediğinde aslında var gibi söylüyorsun. Open Subtitles لأن عندما قلتِ لا بأس ، لقد كان يبدو عليكِ بأن يوجد بأساً بذلك
    Tabii, ...bunu en son dediğinde 6 saatlik bir mola verdik. Open Subtitles أجل لإنه في المرة الأخيرة التي قلتِ فيها هذا الكلام ، أخذتِ منعطف لـ6 ساعات
    Peki bana tatlı dediğinde tavşan, kedicik tatlısı mı kastettin yoksa-- Open Subtitles -عندما قلتِ أنني لطيف .. هل قصدتي كلطف القطط والأرانب أم..
    Bana 'unutacağım' dediğinde söylemeye çalıştığı demek buymuş. Open Subtitles إذن هذا ما كان يعنيه عندما قال أنه سينساني
    Çocukların hep yaptığı gibi, arkadaşları ona şöyle dediğinde: Open Subtitles عندما قال لها أصدقاؤها كما هي عادة الأطفال
    Her iki saatte bir birinin öleceğini söyledi, on saat sonra hepsinin birden değil 10 saat dediğinde sanmıştım ki-- Open Subtitles قال ان احدهم سيموت كل ساعتين و ليس الخمسة كلهم بعد ساعتين عندما قال 10 ساعات افترضت
    Neysen, onu yaparsın dediğinde haklıydın. Open Subtitles عندما قلت بأن أفعالك معناها أنت كنت محقاً
    Evet, ve, şey, kardeşinden ayırırlar dediğinde, sanki David Cook'tan bahsetmiyordun gibi geldi. Open Subtitles نعم, عندما قلت بأنهم قد يأخذونك بعيداً عن أخيك شعرت نوعاً ما بأنك لم تكوني تتحدثين عن ديفيد كوك
    Ben değilim dediğinde yalan söylemiyordun, değil mi? Open Subtitles شعرت بها ايضاً عندما قلت انه ليس انت هل كنت تكذب ؟
    Demek istediği şu "Bunu söylemen komik," dediğinde bu, aklına başka bir hikaye geldiği anlamına gelir. Open Subtitles اعتقد ان ما يعنيه كوستيا، انه عندما تقول مضحك يجب عليك انت تقول هذا
    Bir kadın 'sorun yok' dediğinde anla ki her şey yanlıştır. Open Subtitles عندما تقول مرأة لا مشكلة هذا يعني هناك مشكلة كبيرة
    Birisi "konuşmamız gerek" dediğinde bu bazen değişen duygular hakkında bir konuşma olur. Open Subtitles عندما يقول شخص نحنُ بحاجة للتحدث أحياناُ تقود إلى مناقشة حول تغير المشاعر
    Bir lider "Ben varken olmaz" dediğinde her şey değişmeye başlar. TED عندما يقول قائد، لن يحدث أمراً كهذا تحت إدارتي، كل شيء يبدأ بالتغير.
    O yüzden bana balık tutmaya gidelim dediğinde, çok sinir bozucu birisi olduğunu düşündüğüm için kendimi kötü hissediyorum. Open Subtitles عندما قالت لي بأن أذهب معها لصيد السمك شعرت بالإستياء لإعتقادي بأنها كانت مزعجة
    Ev yapımı kart dediğinde böyle özenli ve güzel olmalarını beklememiştim. Open Subtitles عندما قلتي كوبونات منزلية الصنع لم أتوقع بأنه عمل مفصل وجميل
    Çocukluğumuz hakında dediğinde biraz tedirgin olduğumu itiraf ediyorum. Open Subtitles و لكنني اعترف عندما أخبرتني أنها عن طفولتنا أحسست
    Sürün dediğinde sürünürler. Open Subtitles تخبرهم بأن يزحفون على الأرض, و يفعلونها.
    Biliyorum da ne zaman birisine yere otur veya sessiz ol falan dediğinde "Ben de mi Pip, aramızda birşeyler var sanıyordum" diyecekler. Open Subtitles أعلم ولكن فى كل مرة تقول لشخص ما انبطح ارضا سقولون لك , حتى انا ايضا يابيب , كنت أعتقد اننا أصدقاء
    Yemek planımızı değiştirmemiz gerekiyor dediğinde bu kadar renkli bir yere geleceğimizi hiç düşünmemiştim. Open Subtitles ماقلته انك اردتي تغيير خطط غداءنا لم اتوقع شيئاً , ملون .. جداً
    Ben onu demek istemedim. Senin "Bekleyen insanlar ellerine.. ..geçen Altın fırsatı kaçırırlar." dediğinde Open Subtitles لم أعنِ هذا، عندما قلتَ بأنّ أولئك الذين ينتظرون، غالباً يفوّتون فرصاً ذهبيّة
    Sürgün edildim dediğinde, Boston'ın tamamını kast ettiğini düşünmemiştim. Open Subtitles لم أن أعتقد عندما قُلت نفي، بأنه نفي من بوسطن تماماً.
    # Sen duralım dediğinde, Ben gidelim derim, evet, gidelim! Open Subtitles حين تقول أنت قف، أقول أنا أذهب نحن مشاغبو المدرسة الثانوية
    Biri size, "Hocam yanlış yapıyorsun" dediğinde tepkiniz ne oluyor? Open Subtitles بماذا تردّ حينما يقول لكَ شخصاً حضرة المدير ، أنتَ مخطئ ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد