Arınmak dediğinde daha çok lahana yeriz demek istediğini sanmıştım. | Open Subtitles | حينما قلتِ مُطهر. أعتفد أنكِ تعنين نتناول المزيد من الكرنب. |
Geldiğin için çok teşekkür ederim. Geleceğim dediğinde o kadar sevindim ki. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لكِ لمجيئكِ ، لقد كنت سعيدة جداً عندما قلتِ بأنكِ سوف تأتين |
İnsanlar senin için kibirli dediğinde seni savundum. | Open Subtitles | أنا دافعَت عنكِ عندما قال عنك الناس أنكِ مغروره |
Şimdi, neden sen "bazen" dediğinde, bazen demek istediğini hissediyorum. | Open Subtitles | لماذا يساورني شعور أنك عندما قلت بعض الوقت تعني ما تقول؟ |
Yani hiç paran kalmadı dediğinde, Marvin, gerçekte neyi kastediyordun? | Open Subtitles | عندما تقول أني لا أملك أيّ مال، ماذا تقصد حقاً؟ |
İnsanlar bunu biliyorsun dediğinde nefret ediyorum. Nasıl bilebilirim ki? | Open Subtitles | أكره عندما يقول الناس، أعرف ذلك كيف أعرف ذلك ؟ |
Bunu bana dediğinde, birden, ondan nasıl intikam alabileceğimi anladım. | Open Subtitles | عندما قالت لي هذا واتتني فجأة فكرة كيفية الإنتقام منها |
Çünkü sen sorun yok dediğinde aslında var gibi söylüyorsun. | Open Subtitles | لأن عندما قلتِ لا بأس ، لقد كان يبدو عليكِ بأن يوجد بأساً بذلك |
Tabii, ...bunu en son dediğinde 6 saatlik bir mola verdik. | Open Subtitles | أجل لإنه في المرة الأخيرة التي قلتِ فيها هذا الكلام ، أخذتِ منعطف لـ6 ساعات |
Peki bana tatlı dediğinde tavşan, kedicik tatlısı mı kastettin yoksa-- | Open Subtitles | -عندما قلتِ أنني لطيف .. هل قصدتي كلطف القطط والأرانب أم.. |
Bana 'unutacağım' dediğinde söylemeye çalıştığı demek buymuş. | Open Subtitles | إذن هذا ما كان يعنيه عندما قال أنه سينساني |
Çocukların hep yaptığı gibi, arkadaşları ona şöyle dediğinde: | Open Subtitles | عندما قال لها أصدقاؤها كما هي عادة الأطفال |
Her iki saatte bir birinin öleceğini söyledi, on saat sonra hepsinin birden değil 10 saat dediğinde sanmıştım ki-- | Open Subtitles | قال ان احدهم سيموت كل ساعتين و ليس الخمسة كلهم بعد ساعتين عندما قال 10 ساعات افترضت |
Neysen, onu yaparsın dediğinde haklıydın. | Open Subtitles | عندما قلت بأن أفعالك معناها أنت كنت محقاً |
Evet, ve, şey, kardeşinden ayırırlar dediğinde, sanki David Cook'tan bahsetmiyordun gibi geldi. | Open Subtitles | نعم, عندما قلت بأنهم قد يأخذونك بعيداً عن أخيك شعرت نوعاً ما بأنك لم تكوني تتحدثين عن ديفيد كوك |
Ben değilim dediğinde yalan söylemiyordun, değil mi? | Open Subtitles | شعرت بها ايضاً عندما قلت انه ليس انت هل كنت تكذب ؟ |
Demek istediği şu "Bunu söylemen komik," dediğinde bu, aklına başka bir hikaye geldiği anlamına gelir. | Open Subtitles | اعتقد ان ما يعنيه كوستيا، انه عندما تقول مضحك يجب عليك انت تقول هذا |
Bir kadın 'sorun yok' dediğinde anla ki her şey yanlıştır. | Open Subtitles | عندما تقول مرأة لا مشكلة هذا يعني هناك مشكلة كبيرة |
Birisi "konuşmamız gerek" dediğinde bu bazen değişen duygular hakkında bir konuşma olur. | Open Subtitles | عندما يقول شخص نحنُ بحاجة للتحدث أحياناُ تقود إلى مناقشة حول تغير المشاعر |
Bir lider "Ben varken olmaz" dediğinde her şey değişmeye başlar. | TED | عندما يقول قائد، لن يحدث أمراً كهذا تحت إدارتي، كل شيء يبدأ بالتغير. |
O yüzden bana balık tutmaya gidelim dediğinde, çok sinir bozucu birisi olduğunu düşündüğüm için kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | عندما قالت لي بأن أذهب معها لصيد السمك شعرت بالإستياء لإعتقادي بأنها كانت مزعجة |
Ev yapımı kart dediğinde böyle özenli ve güzel olmalarını beklememiştim. | Open Subtitles | عندما قلتي كوبونات منزلية الصنع لم أتوقع بأنه عمل مفصل وجميل |
Çocukluğumuz hakında dediğinde biraz tedirgin olduğumu itiraf ediyorum. | Open Subtitles | و لكنني اعترف عندما أخبرتني أنها عن طفولتنا أحسست |
Sürün dediğinde sürünürler. | Open Subtitles | تخبرهم بأن يزحفون على الأرض, و يفعلونها. |
Biliyorum da ne zaman birisine yere otur veya sessiz ol falan dediğinde "Ben de mi Pip, aramızda birşeyler var sanıyordum" diyecekler. | Open Subtitles | أعلم ولكن فى كل مرة تقول لشخص ما انبطح ارضا سقولون لك , حتى انا ايضا يابيب , كنت أعتقد اننا أصدقاء |
Yemek planımızı değiştirmemiz gerekiyor dediğinde bu kadar renkli bir yere geleceğimizi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | ماقلته انك اردتي تغيير خطط غداءنا لم اتوقع شيئاً , ملون .. جداً |
Ben onu demek istemedim. Senin "Bekleyen insanlar ellerine.. ..geçen Altın fırsatı kaçırırlar." dediğinde | Open Subtitles | لم أعنِ هذا، عندما قلتَ بأنّ أولئك الذين ينتظرون، غالباً يفوّتون فرصاً ذهبيّة |
Sürgün edildim dediğinde, Boston'ın tamamını kast ettiğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أن أعتقد عندما قُلت نفي، بأنه نفي من بوسطن تماماً. |
# Sen duralım dediğinde, Ben gidelim derim, evet, gidelim! | Open Subtitles | حين تقول أنت قف، أقول أنا أذهب نحن مشاغبو المدرسة الثانوية |
Biri size, "Hocam yanlış yapıyorsun" dediğinde tepkiniz ne oluyor? | Open Subtitles | بماذا تردّ حينما يقول لكَ شخصاً حضرة المدير ، أنتَ مخطئ ؟ |