Ama dakikada 200 milyon hamle hesaplayabilen inanılmaz hızına rağmen Deep Blue'nun yöntemi insan zekâsının merak edilen gizemlerini kavramamıza pek yardımcı olamadı. | TED | لكن حتى مع السرعة المذهلة، 200 مليون موضع في الثانية، قدمت طريقة ديب بلو قليلًا من البصيرة المرجوة للغز الذكاء البشري. |
Sonra Deep Blue'nun karşısında satranç tahtasının başına geçtim. | TED | ومن ثم جلست في الجانب الآخر لرقعة الشطرنج في مواجهة ديب بلو. |
Bunlar insani endişeler, insani korkulardı ve emin olduğum bir şey vardı. O da rakibim Deep Blue'nun böyle kaygıları olmadığıydı. | TED | كانت هناك شكوك ومخاوف بشرية والشيء الوحيد الذي تأكدت منه هو أن غريمي ديب بلو لم يكن لديه مثل هذه الشكوك إطلاقًا. |
Satranç oynayan bilgisayarlar, zaten onlarca yıldır vardı ama Deep Blue'nun 1997 yılında Gary Kasparov karşısındaki zaferi bir makinenin, bir şampiyonu ilk kez yenmesiydi. | TED | ظهرت أجهزة حاسوب للعب الشطرنج لعقود، لكن فوز ديب بلو على غاري كاسباروف في عام 1997 كانت المرة الأولى تهزم فيها آلة بطل حقيقي. |