Bir anlamı varsa eğer, Aurora'nın düşüncesiz eylemleri beni dehşet içinde bıraktı ...ama seni temin ederim ...eğer buradan tek parça halinde çıkarsam ...Cami'ye hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | لعلمك، روّعتني الأفعال الطائشة لـ (أورورا) لكنّي أؤكد لك أن (كامي) ستكون بخير إن سُمح لي بالمغادرة من هنا سليم الرأس. |
Bir anlamı varsa eğer, Aurora'nın düşüncesiz eylemleri beni dehşet içinde bıraktı ...ama seni temin ederim ...eğer buradan tek parça halinde çıkarsam ...Cami'ye hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | لعلمك، روّعتني الأفعال الطائشة لـ (أورورا) لكنّي أؤكد لك أن (كامي) ستكون بخير إن سُمح لي بالمغادرة من هنا سليم الرأس. |
Gizemli bir şekilde ortadan kaybolan adalar, dehşet içinde kaçan ejderhalar. | Open Subtitles | جزر تختفي في ظروف غامضة، التنانين الفارين من الرعب |
Gece yarısı dehşet içinde uyanıyor. | Open Subtitles | توقضه اثناء الليل في حالة من الرعب! |
Sakın yanılmayın, Amerikan halkı dehşet içinde. | Open Subtitles | لا ترتكب أخطاء الشعب الأمريكى خائف مرعوب |
Homo komşun dehşet içinde. | Open Subtitles | ان يكون جارك مرعوب |
okulda dehşet içinde arkamdan gelen var mı diye dehşet içinde bekelmekten iyidir ama en azından burda seni koruyabilirm | Open Subtitles | أعني, انه أفضل من التجول في أرجاء المدرسه في رعب, منتظرةً أحد المختلين ليلحق بي لكن على الأقل أستطيع حمايتك |
Jonathan'ın tomografisi kendisinin sürekli olarak yoğun bir dehşet içinde olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | نشاط دماغ (جوناثان) يظهر انه في حالة مستمرة من الرعب الشديد |
Sen de benim kadar dehşet içinde misin? | Open Subtitles | هل أنت مرعوب مثلى؟ |
Porter dehşet içinde! | Open Subtitles | إن (بورتر) مرعوب! |
dehşet içinde! | Open Subtitles | مرعوب! |
Bilgi almak için dehşet içinde ama daha çok eğlence için izlediler. | TED | ترقبوا في رعب بحثًا عن المعلومات، لكن في الأغلب عن الترفيه. |
Muhammed her zamanki gibi tefekküre dalınca, uyuya kalır ve aniden dehşet içinde uyanır, bedeni önlenemez bir şekilde sarsılmaktadır. | Open Subtitles | لكن فجأة استيقظ في رعب شديد جسده كان يهتز دون سيطرة |