ويكيبيديا

    "demek istemedim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لم أقصد
        
    • لم أعني
        
    • لم اقصد
        
    • ما قصدته
        
    • لا أعني
        
    • أقصد أن
        
    • ما عنيته
        
    • ما أعنيه
        
    • لَمْ أَعْنِ
        
    • لم أكن أعني
        
    • لم اعني
        
    • لم أقصدها
        
    • قصدي
        
    • ما أقصده
        
    • لم أعن
        
    Tamam tamam, unut gitsin. Sorun yok. Öyle demek istemedim. Open Subtitles حسناً، حسناً، انس الأمر لا عليك، لم أقصد ما قلت
    Pekala. Söylediğim şeyler için özür dilerim. Öyle demek istemedim. Open Subtitles حسنٌ، أعتذر عمّا قتله بالداخل، لم أقصد ذلك، إنّي أحبّكِ.
    Özür dilerim baba, öyle demek istemedim. Open Subtitles آسف أبي لم أقصد أن أعبر عنها بهذه الطريقة
    Bu lafın kulağa ne kadar karışık geldiğinin tamamen farkındayım ama aslında onu demek istemedim. Open Subtitles أفهم أنكم تظنوا أني لا أفهم شيء لكني لم أعني ما كنت أقوله حرفياً
    - Lütfen, bunu demek istemedim. - O zilden uzak durun. Open Subtitles ارجوك ، لم اقصد على الاطلاق قف بعيدا عن الجرس.
    Biliyorsun, batılılar öldü dediğimde... öyle demek istemedim... Open Subtitles عندما قلت إن أفلام ويسترن ماتت ما قصدته هو أنها لم تمت
    Özür dilerim baba, öyle demek istemedim. Open Subtitles آسف أبي لم أقصد أن أعبر عنها بهذه الطريقة
    Onu demek istemedim. Her ne demekse. Pek genç görünmüyorsun demek istedim. Open Subtitles أنا لم أقصد هذا، أيّاً كان ما يعنيه، أعني أنك لا تبدين صغيرة كفاية.
    Öyle demek istemedim. İnsanları incitmeye çalışmam ama kendime rağmen incitirim. Open Subtitles لم أقصد لم أقصد أبداً أن اؤذي مشاعر الاخرين
    Karılarına bok gibi davranıyorlar! Sicilya Piçi demek istemedim! Rocco? Open Subtitles فهم يعاملون زوجاتهم كما لو كانوا حثالة لم أقصد قول ذلك
    Onu demek istemedim. Büyütme baba. Open Subtitles يا أبي أنا لم أقصد الأمر بهذا الشكل لا تخلق شيئاً كبيراً من هذا الكلام
    Afedersin. Yapamam demek istemedim. Sadece bazı planlarım vardı. Open Subtitles أنا أسفه، أنا لم أقصد بأنني لن أستطيع أقصد بأنني قمت بعمل بعض الخطط
    Öyle demek istemedim. Yani, genel olarak diyorum. Open Subtitles لم أعني ذلك بتلك الطريقه أعني الكذب بشكل عام
    Hayır, ayrıl demek istemedim, Liz iki işinde yürümesi için bir yol bulacak dedim. Open Subtitles لا .. لم أعني أنه يجب أن تتركي أحدهما .. لقد عنيت أن " ليمون " ستجد طريقة ليعمل كلاهما
    Külot demek istemedim. Külotlu çorap demek istedim. Open Subtitles .انا لم اقصد الثوب الجلدي بل الثوب الجديد
    Bebe de böyle söylüyor ona göre film kahramanı yada bir model olmalıymışım ben öyle bişey demek istemedim sizin ne demek istediğinizi anladım. Open Subtitles حتى بيبي تقول هذا في رأيها أنه كان يجب أن أصبح بطلاً أو عارض أزياء لم يكن هذا ما قصدته
    Hayır, onu demek istemedim, dünyaya gelirken aklen zayıf olduğumun... ileri sürülmesi bana aşırı gibi geliyor. Open Subtitles لا, أعني أن أتجاوز الحد و أجزم بأنني كنت أحمقاً عندما جئت الى هذا العالم
    - Ben onu demek istemedim. Notunu düzeltmek için çalışacak. Open Subtitles هذا ليس ما عنيته يجب أن يعمل من أجل تحسين درجاته
    Hayır, bunu demek istemedim. Eminim onu geçeceksin. Open Subtitles لا , ليس هذا ما أعنيه أنا متأكد بأنكِ ستجتازين الإختبار بتفوق
    Seninle çıkmak demek istemedim sadece kahve için çıkmak. Open Subtitles أنا لَمْ أَعْنِ أَذْهبُ خارج مَعك، فقط يَخْرجُ معك للقهوةِ.
    Öyle demek istemedim! Ben bir şey söylemedim! Open Subtitles اسمعوني لم أكن أعني هذا لا , لم اقل شيئا على الأطلاق لا
    Demek istediğim bu değildi. Öyle demek istemedim. Brick, hadi ama. Open Subtitles ذلك لم يكن قصدي , لم اعني ذلك بريك اعتقد بانه قد اخذها بطريقة خاطئه
    Pardon, öyle demek istemedim... Open Subtitles لا أشطب ذلك , لم أقصدها بذلك المعنى
    Hayır, hayır, hayır, bunu demek istemedim. Open Subtitles ـ كلا، كلا، ليس هذا ما أقصده ـ ماكنة الحلاقة
    Kendim taşıyacağım demek istemedim. Bu iş için elemanlarımız var. Open Subtitles لم أعن أني سأوصلها بنفسي ، لدينا بعض الشباب للتوصيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد