Yeteri kadar demire sahip değilseniz demir eksikliği anemisi olabilirsiniz. | TED | فعندما ينقص الحديد في جسمك قد تصاب بأنيميا نقص الحديد، |
Yaşamı süresince, ağır bir yıldızın merkezindeki füzyon tepkimeleri helyumun yanı sıra, karbon, oksijen, nitrojen ve periyodik tablodaki demire kadar olan tüm diğer elementleri de üretir. | TED | على مدار حياته، التفاعلات الإندماجية في قلب نجم كبير سوف تُنتج ليس فقط الهيليوم، لكن أيضاً الكربون، والأكسجين، والنيتروجين وكل العناصر الأخرى في الجدول الدوري حتى الحديد. |
Ve enerji almak isterseniz demire doğru gitmek istersiniz. | TED | وستتجه نحو الحديد إذا كنت ترغب بالحصول على الطاقة. |
Ama küçük atomlar ve küçük çekirdekler bir araya gelip daha büyümek ve demire doğru gitmek isterler. | TED | لكن الجزيئات الصغيرة لتلتحم سوياً، النواة الصغيرة تريد الإلتحام سوياً لتكوين نواة أكبر لتتجه نحو الحديد. |
Arkaya düşüp başını demire vurabilir ve bir daha kalkmayabilirdin. | Open Subtitles | -لقد كان جسمك يفقد الحديد ولم تكن لديكِ الفرصة لتعويضه |
Bütün filmi demire yumrukla delmekten başka neler yapabileceğini merak ederek geçirdim. | Open Subtitles | أذن قضيت الفيلم كله و أنا أتسائل ما الذي تستطيع فعله أيضاً غير إختراق الحديد |
Kızın proteine ve demire ihtiyacı var. | Open Subtitles | فتاة تحتاج لبعض البروتين فتاة تحتاج بعض الحديد |
Hücrelerimizdeki demire hücum ettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد انها تهاجم الحديد في السقف, وهذا الشخص. |
Ve en sonunda demire... Dev yıldız, demirden bir çekirdek oluşturur. | Open Subtitles | وأخيرا الحديد فيكون مركز هذه النجمة الضخمة هو الحديد |
Yani, yeni bir şeyler çevirmeyecekler, bu da, ne yazık ki, onların zaten ateşe koydukları demire yoğunlaşacakları anlamına geliyor. | Open Subtitles | اعني ان ليس لديهم أي خطوات جديدة والتي ، للأسف هم سيركزون الان على كل الحديد |
Evet, senin gibi özel insanların çok miktarda demire ihtiyacı olduğunu okudum. | Open Subtitles | أجل، قرأت بأن الأشخاص المميزين مثلكِ يحتاجون للكثير من الحديد |
Dahası, şu döküm demire dikkatinizi çekmek isterim. | Open Subtitles | الآن أودّكما أن تلقيا نظرة على هذا الحديد المطرّز. |
Araştırmacılar manganez yumrularının yüzeyinin altındaki ince tabakada bu demire işaret eden izler buldular. | Open Subtitles | وجد الباحثون آثاراً لهذا الحديد على طبقةٍ رقيقة تحت سطح عُقيدات المنجنيز. |
- O ateşlerin sunduğu her demire ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | سوف نحتاج كل الحديد الذي ستزوده هذه الحدادة حاضر يا مولاي |
Biraz demire ihtiyacın var gibi. | Open Subtitles | كيف حالك يا صديقي فلتلعب بعض الحديد |
- Ne gürültücü bir kürek. - Kömür demire değince gürültülü oluyor. | Open Subtitles | هذا رفش بغيض الحديد قوي ضد الفحم |
Ayrıca ham demire ihtiyacımız var. | Open Subtitles | إنهُ ايضاً يحتاج الى الحديد الخام. |
demire düşmeden önce meydana gelmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما أصيب بها قبل أنّ يسقط على الحديد |
Şimdi, 300 yıl önce Britanya'da demire talep yüksek bu yüzden ağaçlar tükeniyor. | Open Subtitles | الآن، قبل 300 عام في "بريطانيا"، نحتاج الحديد بشدة، وتنفد الأشجار. |
Ailemin suçluluk duygusunun demire dökülmüş hali. | Open Subtitles | إنه جرم عائلتي وقد صُبَّ في الحديد |