Bilirsiniz, her gelecekçi size... dünyanın seslerinin dengesizliğini değil... tek bir görüntü üzerinden gelişeceğini söyler. | Open Subtitles | أيّ متنبّئ سيقول أنّ العالم لا يتطوّر انطلاقاً من صوت نشاز بل يتطوّر من خلال رؤية وحدانيّة |
Bilirsiniz, her gelecekçi size dünyanın seslerinin dengesizliğini değil tek bir görüntü üzerinden gelişeceğini söyler. | Open Subtitles | أيّ متنبّئ سيقول أنّ العالم لا يتطوّر انطلاقاً من صوت نشاز بل يتطوّر من خلال رؤية وحدانيّة |
Şimdi, nihayet, Dünya'nın enerji dengesizliğini, Dünya'nın ısı rezervuarlarındaki ısı içeriğini ölçerek kesin olarak ölçebiliyoruz. | TED | الآن أخيرا، يمكننا أن نقيس اختلال توازن الأرض الطاقي بدقة من خلال قياس محتوى الحرارة في خزانات الحرارة الأرضية. |
Arkadaşlık, fırsat dengesizliğini anlayarak düzeltmeye çalışmaktır. | TED | التحالف هو فهم اختلال التوازن في الفرص والعمل على تصحيحها. |
Bu nörolojik dengesizliğini açıklıyor. | Open Subtitles | حسنا، يمكن أن يكون نتيجة لوجود اختلال عصبي |
Her türlü elektron dengesizliğini nötrlüyor. | Open Subtitles | أنه يحيد أي اختلال الكتروني. |