| Plankton yokluğunda bu siyah kaya Denizin dibindeki tortudur. | TED | ويمثل الصخر الأسود الترسب في قاع البحر عند غياب العوالق. |
| Denizin dibindeki ürünleri toplayan, avcılar ve çiftçiler vardı. | Open Subtitles | كان هناك صيادون ومزارعون من الغواصة يجمعون الحصاد من قاع البحر |
| Ne malum Hünkâr'ın yanında olduğu? Belki de Denizin dibindeki aç balıklara yem etmişlerdir. | Open Subtitles | قد لا تكون برفقة السلطان، بل ربما ألقوا بها في قاع البحر. |
| Denizin dibindeki o kabinin içinde yattığını biliyordum. | Open Subtitles | ترقد هناك على أرضية القمرة فى قاع البحر |
| Denizin dibindeki o kabinin içinde yattığını biliyordum. | Open Subtitles | ترقد هناك على أرضية القمرة فى قاع البحر |