ويكيبيديا

    "denizlerdeki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البحار
        
    Deniz çukurlarını, sualtı dağlarını görebilmemiz ve derin denizlerdeki yaşamı anlamamız gerekli. TED نحتاج أن نرى الخنادق العميقة، الجبال المغمورة، ونفهم الحياة في أعماق البحار.
    Bu bir yardım çığlığıdır, kaçış için son bir çırpınış ve derin denizlerdeki savunmanın yaygın bir şeklidir. TED فهو صرخة لطلب المساعدة و محاولة أخيرة للهروب وشكلاً شائعاً من أشكال الفاع في أعماق البحار.
    Bu yüzden, umarım derin denizlerdeki bu "umut noktalarını" da koruyabiliriz. TED لذا، أرجو أن نستطيع أيضاً المحافظة على بعض نقاط الأمل هذه في أعماق البحار.
    Bu akıntılar, denizlerdeki besinlerin ve yaşamın dağılımını diğer bütün etkenlerden daha fazla kontrol eder. Open Subtitles أكثر من أي عامل آخر، فإن هذه التيارات، هي ما يتحكم في توزيع الغذاء والحياة المائية في البحار
    Almanya'nın kanal limanlarını istila etmesi demek İngiltere'nin denizlerdeki kontrolünün tehlikeye girmesi demekti. Open Subtitles فإذا ما سيطرت ألمانيا على موانئ القنال الانجليزي ستتعرض السيطرة البريطانية على البحار للخطر
    Canavar balıklarının farklı denizlerdeki mevsimsel bolluktan faydalanmak için okyanuslarda binlerce kilometre kat ettiği artık biliniyor. Open Subtitles إنالقروشالبيضاءالعظيمة، ستهاجراَلافالأميالعبر المحيطات، لتحصد الوفرة الموسمية في البحار المختلفة.
    Diğer denizlerdeki planktonlar çoktan denizin dibine indi. Open Subtitles ،في البحار الأخرى لكانت تنحسر العوالق الآن
    Aslına bakarsan, tropik denizlerdeki Beagle'ı fosforlu renkleriyle çevreleyen canlı partikülleri düşünüyordum. Open Subtitles فى الحقيقة، كنت.. كنت أتذكر كيف أن البحار الأستوائية.. مليئة بالكائنات الدقيقة الحية
    - Açık denizlerdeki yolculuğun uzun mu sürdü denizci? Open Subtitles رحلة طويلة في أعالي البحار يا صبي البحار؟
    Eğer açık denizlerdeki kaynaklarımıza ulaşma ayrıcalığına erişiyorsanız sizi yönetecek kanunları yapmak için son teknoloji gerekmiyor. bilmemiz gereken yada birilerinin bilmesi gereken nerede olduğu ve ne yaptığı. TED لا يحتاج الأمر للكثير من علم الصواريخ لمحاولة خلق قانون جديد ليتم تبنيه فإن كان لديك الأولوية للوصول إلى مصادر أعالي البحار نحتاج لأن نعرف .. شخصٌ ما يحتاج لأن يعرف .. إلى أين أنت ذاهب و ماذا ستفعل.
    Canavar baliklarinin farkli denizlerdeki mevsimsel bolluktan faydalanmak icin okyanuslarda binlerce kilometre kat ettigi artik biliniyor. Open Subtitles الآن قد أصبح جلياً... إنالقروشالبيضاءالعظيمة، ستهاجراَلافالأميالعبر المحيطات، لتحصد الوفرة الموسمية في البحار المختلفة.
    denizlerdeki dönüşümü harekete geçiren küçük plankton bitkileri yavaş yavaş açmaya başlıyor. Open Subtitles .... العوالق النباتية الدقيقة القوّة الدافعة وراء تغيّر البحار
    Tüm denizlerdeki en tehlikeli yaratıktan bir denizkızından. Open Subtitles صوت أخطر الكائنات في كلّ البحار... حوريّة بحر
    Matilda'nın güçlü ve genç aklı kitaplarını, denizlerdeki gemiler gibi dünyaya gönderen yazarların sesleriyle büyümeye devam etti. Open Subtitles استمرّ عقل (ماتيلدا) المتقد بالنمو، تغذيه معارف المؤلفين. الذين نشروا كتبهم إلى أنحاء العالم، مثل سفينة وسط البحار..
    Yüzbaşı Larkin'in de başına çeşitli kazalar gelebilir. Açık denizlerdeki güçlerimiz için korkunç bir kayıp. Open Subtitles قد يصيب الملازم (لاركين) حوادث كثيرة ستكون خسارة فظيعة لقواتنا عبر البحار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد