Ama Dennis'le seviştin. | Open Subtitles | حسناً، أنت تقول لأني ذهبت ..الى المكتب الخلفي بمفردي مع دينيس |
Maçta Dennis'le sana iyi eğlenceler dilerim. | Open Subtitles | وقتاً ممتعاً مع دينيس في مباراة "الليكرز" |
Galiba, bu akşam Dennis'le olan randevumu iptal etmem gerekecek. | Open Subtitles | اعتقد اني سالغي موعيدي مع دينيس الليلة |
Johnny, hiç Dennis'le babanı fiziksel olarak iletişim kurarken gördün mü? | Open Subtitles | جوني، هل سبق أنْ رأيت أباك ودنيس مارسا أي نوع من الاتصال الجسدي... |
Şunu öğrenmek zorundayım, babanı hiç Dennis'le fiziksel bir temas kurarken gördün mü? | Open Subtitles | جوني أريد أنْ أعرف. هل سبق وشاهدت والدك ودنيس مارسا أي نوع من الاتصال الجسدي... |
Buraya Dennis'le sorunlarımdan bahsetmeye geldim. | Open Subtitles | إسمعي أتيت الى هنا للتحدث معكِ بخصوص مشكلتي مع (دينيس) |
Üniversiteden erkek arkadaşım Joel Sucheki ile birkaç kez Dennis'le, şimdi de Carol. | Open Subtitles | أجل، مع عشيقِ بالكلية (جول سوتشكي)، وعدّة مراتٍ مع (دينيس)، والآن (كارول). |
Evet, Dennis'le konuşuyorum. Bana hareket çekti. | Open Subtitles | ( نعم , أنا اتحدث مع (دينيس - ها قد لوح بإصبعه كعاده (ستايسي ) دائما |
Bir kere Dennis'le konuşmuştu. | Open Subtitles | تحدّث مرّة مع دينيس. |
Dennis'le indirimli içki saatine kaldık. | Open Subtitles | علِقت مع (دينيس) عند وقت ساعة المشروبات المخفّضة. |
Dennis'le bir sorunum yok. | Open Subtitles | rlm; ليس لدي مشكلة مع "دينيس". |
- Dennis'le planların mı vardı? | Open Subtitles | - هل كان لديك موعد مع (دينيس)؟ |