deri ceket. Beyaz tişört, süveter. | Open Subtitles | يرتدى سترة جلدية و فانلة بيضاء و سترة بدون أكمام |
Saçımı simsiyah boyayıp, Harley Davidson ve deri ceket almıştım. | Open Subtitles | صبغت شعري بالأسود، واشتريت سترة جلدية ودراجة هارلي ديفيدسن |
Üzerinde deri ceket var. Orada, dışarıda. Elini ısırdım, kanıyor. | Open Subtitles | إنه يرتدي سترة جلدية , إنه هناك لقد جرحت يده إنها تنزف |
deri ceket istiyorsan deri ceket için çalışman gerek. | Open Subtitles | إن أردت شراء معطف جلدي فعليك البحث عن عمل يؤمّن لك ثمنه |
Evlendiği için heyecanlı olduğunu ve nihayet deri ceket ve havuz şamandırası almasını sağlayacak sağmal inek bulduğunu yazmış. | Open Subtitles | كتب أنه كان متحمس للزواج , وأنه أخيراً جمع المال اللازم لشراء جاكيت جلدي وبركة سباحة |
En azından herkes uzun veya kısa su geçirmez deri ceket giyiyor. | Open Subtitles | كلّ شخص على الأقل يرتدى معطفاً جلدياً ضد المطر إمّا قصيراً أو طويلاً |
Yakasız deri ceket almam lazım. Bir de pilot gözlüğü falan belki. | Open Subtitles | يجب علي أن أشتري جاكيت جلد بدون قبعة و ربما بعض الطيارين |
Ayrıca siyah bir deri ceket ile sonsuza kadar harika görünmek de fena sayılmaz. | Open Subtitles | وكوننا نبدو بمظهر عظيم في معطف جلديّ أسود ليس أسوأ شيء. |
Siyah kot ve kahverengi deri ceket giyiyor kısa kesilmiş saçları var. | Open Subtitles | ..يلبس جينز أسود وسترة جلدية بنية اللون شعره قصير |
deri ceket giyiyor ve güneş gözlüğü takıyordu, polislerin kullandığı aynalı modellerden. | Open Subtitles | الوغد كان يرتدي سترة جلدية و يضع نظارات شمسية تعكس الضوء كالمرايا تعرفون كالتي يرتديها الشرطة لكن الظلام كان قد حل |
Motorsiklet hız motoru ve havalı deri ceket için para biriktiren kim peki? | Open Subtitles | الذيكنتأجمعالماللأشتريدراجة , و سترة جلدية رائعة ؟ |
Siyah deri ceket ve beysbol şapkası. | Open Subtitles | إنّه يرتدي سترة جلدية سوداء و قبعة للبايسبول. |
Bugün işe kask, deri ceket ve botlarla geldim. | Open Subtitles | لقد قدت إلى العمل اليوم وانا مرتدية خوذة, سترة جلدية, وجزم. |
Kahve dükkanında mavi deri ceket giyen bir kadın vardı. | Open Subtitles | كان هنالك امرأة في المقهى ترتدي سترة جلدية زرقاء |
Bir adet siyah deri ceket... bir plastik tarak, mavi renkli... iki adet perçinli bileklik, siyah renkli... ve bir adet ruj, alev kırmızısı renginde. | Open Subtitles | سترة جلدية واحدة، لونها أسود... مشط بلاستيكي واحد، لونه أزرق... أسورتين يد جلدُ لون أسود... |
Kafkasyalı erkek, siyah deri ceket. | Open Subtitles | ذكر أبيض، سترة جلدية سوداء ..أيّ |
deri ceket yerine, deri kemeri bir taraflarıma yiyeceğim sanmıştım. | Open Subtitles | عوضاً عن الحصول على معطف جلدي ظننت أني سأُضرب بحزام جلدي |
Ayrıca karakterimin deri ceket giymesi daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أيضاً أعتقد أن إرتداء معطف جلدي سيكون من الأفضل لشخصيتي |
Kaç insan siyah deri ceket giyiyordur ki? | Open Subtitles | كم عدد الأشخاص الذي تعرفهم يرتدون معطف جلدي أسود |
Uzun kıvırcık saçlar eski deri ceket, bol cepli pantolonlar... | Open Subtitles | شعر طويل ومجعّـد... جاكيت جلدي قديم، بنطلون بموضة مختلفة، |
Delirmişsin sen, en azından üstüne deri ceket giymen lazım. | Open Subtitles | أنت مجنون عليك أن ترتدي معطفاً جلدياً على الأقل |
Öncelikle, sağlam bir deri ceket. | Open Subtitles | أولاً ، جاكيت جلد ليوم السبت... |
Siyah bir deri ceket görüyor musun? -eğer göremiyorsan bana 379$ borçlusun demektir. | Open Subtitles | هل ترى معطف جلديّ أسود مثل معطف (ألبتشينو) في فيلم "سيربكو"؟ |
Siyah kot ve kahverengi deri ceket giyiyor kısa kesilmiş saçları var. | Open Subtitles | يلبس جينز أسود وسترة جلدية بنية اللون شعره قصير |