| Doğum gününüz. Biri size dana derisinden bir cüzdan veriyor. Kabul etmezdim. | Open Subtitles | إنه عيد ميلادك , شخص ما يعطيكى محفظة جلد عجل لن أقبلها |
| Bu yüzden ölen köpeğinin derisinden ve yaşlı bir rakunun kuyruğundan | Open Subtitles | لذا فقد صنع له قبعة جديدة ولينة.. من جلد كلبه الميت.. |
| Yılan derisinden bir çanta. - Daha da büyütebilir misin? | Open Subtitles | حقيبة يد مصنوعة من جلد الثعبان هل بإمكانكِ تكبير ذلك؟ |
| Onu eve gönderdin. Kemiği derisinden fırlamıştı. | Open Subtitles | أنتِ أرسلتيها إلى المنزل العظمة ثقبت الجلد |
| ...seni seviyormuş ve birinin kolunu öyle kötü kırmanı istiyormuş ki kemiği derisinden dışarı çıkabilsin. Başka birşey söyledi mi? | Open Subtitles | وقالت إنها تحبك وترجو أن تكسر ذراع الرجل بشدة فتخترق جلده |
| Sahip olduğumuz her şey, onların derisinden: mobilyalarımız, kamçılar, giysilerimiz, şapkalarımız. | Open Subtitles | كُل ما لدينا كان من جلدها الأثاث, الحبال الملابس, القبعات |
| - Tozun büyük ölçüde insan derisinden oluştuğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت تعلم أن الغبار يتكون معظمه من جلد الإنسان؟ |
| Timsah derisinden saat yapmam lazım, belki birkaç timsah derisi ayakkabı. | Open Subtitles | أريد صنع ساعة من جلد التمساح، وربما حذاءاً من جلد التسماح. |
| - Tozun büyük ölçüde insan derisinden oluştuğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت تعلم أن الغبار يتكون معظمه من جلد الإنسان؟ |
| Zıpkınların uçlarında, fok derisinden çizmeler güneşte kuruyor. | Open Subtitles | على رؤوس الحِراب، تجفّف الأحذية المصنوعة من جلد الفقمة تحت الشمس. |
| Birkaç ayı ve geyik derisinden giysi.Taştan bir kap ve taş lambalar, ailenin sahip olduklarının listesi. | Open Subtitles | بعض الحبال المصنوعة من جلد الرنّة و الدب. قِدر حجريّة و مصابيح حجريّة هي قائمة ممتلكاتهم المنزلية. |
| Onlar gerçekten de İtalyan derisinden yapıldı. | Open Subtitles | هذا مصنّع خصيصاً لي. هذا جلد إيطالي حقيقي مستورد. |
| Kız arkadaşına timsah derisinden ayakkabı aldığımı hatırla. | Open Subtitles | تذكر أنا من أحضر لك فتاتك صاحبة الحذاء المصنوع من جلد التماسيح |
| Biliyor muydun, sıradan ev tozu öncelikle insan derisinden oluşur. | Open Subtitles | هل تعرف ان تراب المنزل مكون بصفة رئيسية من جلد الإنسان؟ |
| Bu tabanca kılıfı. Dana derisinden. Güzeldir. | Open Subtitles | هذه قراب المسدس انه من جلد العجل ، انه جميل |
| Ben de Seabiscuit'in derisinden yapıldım ve Betsy Rose tarafından dikildim! | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا صنعت من جلد حصان أصيل وخيطت بواسطة بيتسي روس |
| Onun köpekleri sevdiğini öğrendim, eğer köpek derisinden yapılmış bir şeyler varsa, bu çok iyi olur. | Open Subtitles | اكتشفت أنها تحب الكلاب لذا إن وجدنا شيئا ً مصنوعا ً من جلد الكلاب سيكون ذلك رائعا ً |
| Ölü annesini diriltmekte o kadar ısrarlıydı ki... insan derisinden yapılan kadın elbiseleri giyiyordu. | Open Subtitles | رغبته كانت ملحة للغاية ليعيد احياء أمه الميتة بحيث أنه ارتدى ملابس نسائية مصنوعة من الجلد البشري |
| Onu test ettim çünkü derisinden kokuyu aldım. | Open Subtitles | أنا اختبرته لأنه كان بامكاني شم رائحته على جلده |
| O, zehri iki haftalık bir sürede derisinden almış. | Open Subtitles | بمعنى، إنها أمتصت السم من خلال جلدها على مدار أسبوعين. |
| Ayrıca kafa derisinden sarkan bir ete takılı büyük bir kafatası parçası vardı. | Open Subtitles | كان هناك أيضا جزء كبير من الجمجمة تعلق مع حواف فروة الرأس |
| Kışın sizi sıcak tutması için hayvanların derisinden giysi yapmayı öğrenmişsiniz. | TED | تعلمت كيف تصنع ملابساً من جلود الحيوانات لتحافظ علي جسمك دافئاً خلال الشتاء. |
| Tanrıya şükür kimsede şu bahsettiğin sünnet derisinden yok. | Open Subtitles | الحمد لله لا أحد منا كان ذلك القلفة كنت تتحدث عن. |