Görsel sanatlar okurken, nasıl gördüğümüzü öğreneceğimi düşündüm -- neyi gördüğünün çoğunu değiştiremeyen bir çocuk için, bu güçlü bir dersti. | TED | دراسة الفنون المرئية,أقتنعت أن أتعلم كيف أرى درس قوي لفتى لم يكن يستطيع التغيير كثيراً فيما كان يراه |
Bu benimle tekrar tekrar paylaştığı bir dersti, ve ben de bunun doğru olduğunu en zor şekilde öğrendim. | TED | هذا درس كرره لي مرارا و تكرارا، وقد تيقنت من صحته بطريقة لم تكن سهلة. |
Ben bir güç gösterisi fırsatını asla kaçırmam. Bu da senden öğrendiğim bir dersti. | Open Subtitles | لا أهدر فرصة لاستعراض القوّة قطّ، وهذا درس آخر تعلّمته منك. |
Beni sevmediğini öğrenmek zor bir dersti, ama biliyor musunuz, o haklıydı. | TED | وهكذا، كان الدرس قاسيًا بأنه لا يحبني، لكن كما تعلمون، كان على حق. |
Bu, Yüzyılın Fırtınası sırasında öğrendiğimi sandığım dersti. | Open Subtitles | هذا الدرس اعتقد اني تعلمته خلال عاصفة القرن |
Sezgilerimizi test etmekteki zorluk öğrendiğim en büyük dersti; hemşirelere geri döndüm, | TED | إن صعوبة إختبار هذه الأفكار كانت درساً عظيماً تعلمته عندما رجعت إلى تلك الممرضات لأتحدث إليهم. |
Bu onu uyuşukluğundan kurtarmak için uygulamalı bir dersti. | Open Subtitles | كدرس عملي لأخرجه من بلادته العميقة |
Flynn, bu senin kendi başına öğrenmen gereken bir dersti. | Open Subtitles | فلين؛ أنه درس يجب أن تتعلمه بنفسك |
Bu size varoluşa dair bir dersti. O test kitaplarından daha iyidir. | Open Subtitles | إنه درس وجودي أفضل مما في الكتب |
Peki, bu iyi bir dersti. | TED | حسناً، هذا كان درس مهم. |
Yine bu zannediyorum Dieppe'den çıkardığımız bir dersti. | Open Subtitles | والهدف من وراء ذلك كان نتاج (درس تعلمناه من تجربة (ديِاب |
Bu New York'tan çıkardığım pahalı dersti. İyi bir polissin. | Open Subtitles | هذا كان درس مُكلف للغاية على شرطة (نيويورك). |
Harika bir dersti, Andrew. | Open Subtitles | ذلك كان درس عظيم، أندرو. |
Hayır, çok iyi bir dersti. | Open Subtitles | لا، هذا درس جيد للغاية |
Bak, bu bir saatlik bir dersti. | Open Subtitles | هذا هراء, مفهوم.. لقد كانت مدة الدرس ساعة واحدة |
Zemin katı zaten kontrol ettik, oğlum. Bu birinci dersti. | Open Subtitles | نعم بالفعل راقبنا المكان هذا هو الدرس الأول |
Zemin katı zaten kontrol ettik, oğlum. Bu birinci dersti. | Open Subtitles | نعم بالفعل راقبنا المكان .هذا هو الدرس الأول |
Bunu öğreneceğin bir dersti bu. | Open Subtitles | هذا هو الدرس الذي ينبغي أن تتعلمه |
Benim için mükemmel bir dersti. Ama sizin de öğrenmeniz gereken dersler var. | Open Subtitles | لقد كان درساً عظيماً منك لكن لدى بعض الدروس لكى اعلمك |
Sanırım 35'ime filan geldiğimde geriye bakıp "ne iyi bir dersti" filan diyeceğim. | Open Subtitles | أجل, إنه يحاول تعليمي درساً أو ما شابه. |
İzleyen ve dövüş nedir bilmeyen her adama lazım bir dersti. | Open Subtitles | كدرس مثال لكل رجل يشاهد |