| Eski günlerde destek için komandoları çağırırdık ve her şey düzelirdi. | Open Subtitles | في الأيام الخوالى نحن نطلب الكوماندوز للدعم وننتهي من الأمر |
| Bir daha böyle bir kabadayılık yapmaya karar verdiğinde destek için bir kardeşini çağır. | Open Subtitles | في المرة القادمة التي تقرّر فيها الذهاب إلى أرض وعرة، أعطي أخّ إتّصال للدعم. |
| destek için ya da bunu çok az daha korkunç kılmak için. | Open Subtitles | كما تعلمين.. للدعم أو لجعل الموضوع مروع بشكل أقل |
| Pekala ,o halde önceden olduğu gibi sadece manevi destek için buralarda olacağız. | Open Subtitles | حسنا سنكون في جوارك من أجل الدعم المعنوي كما في السابق |
| Artık geri dönüşümü teşvik ve destek için de kullanabiliyoruz. | TED | يمكننا الآن استخدام إعادة التدوير لدعم العاملين بإعادة التدوير. |
| Sağ, her zaman yaptığı gibi destek için onları açın. | Open Subtitles | الحقّ، يَتّجهُ إليهم للدعمِ مثلك دائماً تَعمَلُ. |
| Swat timi yolla ve destek için en yakın polis karakolunu arayın. | Open Subtitles | أتصلوا بفرقة التدخل السريع و أتصلوا بأقرب مركز شرطة للمساندة |
| Pekâlâ. destek için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لدعمكم دوج وكلايد، أريدكم أن |
| - Hepimiz ona destek için kalkmalıyız. | Open Subtitles | -على الجميع أن يصحى لدعمه |
| Manevi destek için mi yoksa onun, bebeğine bir şey yaptığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | للحصول على الدعم العاطفي أم لأنك تعتقدين أنها فعلت شيئاً لطفلها؟ |
| Biri teknik destek için aradığında, onu yönlendirmek yerine bilgisayarına girip sorunu çözüyorlar. | Open Subtitles | عندما يتصل الشخص بالدعم التقني بدلا من إعطائه تعليمات التقني بإمكانه العمل على جهاز كمبيوترك من أي مكان موجد به |
| Şunu unutmayın bu bizim gösterimiz, Metro Polisi sadece destek için burada. | Open Subtitles | لكن رجاءً تذكروا بأن شرطة "ميترو،" متواجدة للدعم هنا فحسب, فهذا عرضنا. |
| Hayır, aslında haklı. destek için daha iyi bir gösteri olamaz. | Open Subtitles | لا في الواقع هو محق ، ولن يكون هناك عرض أفضل من هذا للدعم |
| destek için GAMİG programları futbol topluluğundan İngilizceye, geçim kaynaklarına uzanan aşamalarla gelişti. | TED | برامج "يارد" للدعم تتطور بأستمرار على مراحل، التقدم من مجتمع كرة القدم، إلى اللغة الإنجليزية لإعداد سُبل العيش. |
| Daha yenilikçi bir ülkede, böyle bir klişeye teslim olduğum için beni bağışlayın. Mesela İsveç'i düşünün, ebeveynler destek için devlete güvenebiliyorlar. | TED | الآن، في بلدان متقدمة أكثر، وسامحوني للاستسلام إلى كليشة واستدعاء، نعم، السويد يستطيع الآباء الاعتماد على الحكومة للدعم. |
| destek için okula seninle beraber yürüyelim dedim. | Open Subtitles | فكرت ان نمشي الى المدرسة معا للدعم |
| Moral destek için ben uygunum. Rocco'nun yeni mekanını görmek için tutuşuyorum. | Open Subtitles | أوَتدرين، أنا مُتاح للدعم المعنوي، ولقد كنتُ أتشوّق لدخول مطعم (روكو) الجديد. |
| destek için FBI'ı ve NOPD'yi arayın. | Open Subtitles | اتصلوا بالأمن القومي و شرطة نيو أورلينز من أجل الدعم |
| - Sadece sana destek için oradaydım. | Open Subtitles | كنت هناك من أجل الدعم المعنوي فحسب |
| Bu askerlere destek için kişisel fedakarlığım. | Open Subtitles | وهذه تضحيتي الشخصية التي أقدمها لدعم قواتنا |
| Ben seninle gelip destek için yardımcı olacağım. | Open Subtitles | أنا سَأَذْهبُ وأُساعدُك للدعمِ. |
| destek için talebiniz anlaşıldı. Şu anki yeriniz nedir ? | Open Subtitles | روجر " طلبك للمساندة ، 50 ما هو موقعك ؟ |
| - Taktiksel destek için sana burada ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة لكم هنا للحصول على الدعم التكتيكي الكامل. يفهم. |
| Bir otobüs dolusu çocukla sarılı. Muhtemelen destek için telefon ediyordur. - Belki şerifleri arıyordur. | Open Subtitles | ربما يتصل بالدعم ربما مكتب العمدة |
| Bazı genç militanlar ise, ona destek için imza toplamaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | قام بعض الشباب بجمع التواقيع لمساندته |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 