Polisin kurcaladığı tüm detayların sebebinin senin anlattığın hikayeler olduğuna inanmaya başladım. | Open Subtitles | وجميع التفاصيل والأشياء التي وجدوها جعلتني أعتقد بأنكِ تقولين رواياتكِ مرة أخري |
ve bence önemli olan bu detayların değişebileceğini fark etmek ve birden fazla farklı nedenden dolayı uyuyor olabiliriz. | TED | وأعتقد أن الشيء المهم أن ينبغي إدراكه هو أن التفاصيل ستختلف، ومن المحتمل أننا ننام لعدة أسباب مختلفة. |
Ama onlar ise bu detayların hiçbirini polis radyolarında | TED | ولكنّهم لم يذكروا أيًّا من هذه التفاصيل. |
Aslında bu gördüğün, detayların yansıması. | Open Subtitles | في الواقع الأنعكاس هو ما يحدد من التفاصيل |
Ve bütün detayların haricinde, benim delirdiğimi düşünebilirsin. | Open Subtitles | وبدون جميع التفاصيل كنت تعتقد بأنني معتوه |
Bilginin aracılığını yaparak para alırım, detayların üzerinde durarak değil. | Open Subtitles | إنهم يدفعون لي لتسليم المعلومات وليس الخوض في التفاصيل |
Bana her şeyi söyleyeceksin ve hangi detayların dikkate değer olduğuna ben karar vereceğim. | Open Subtitles | أخبرني بكل شيء وأنا الذي أقرر أي التفاصيل مهم |
Hep detayların çok önemli olduğunu öğretmiştin. | Open Subtitles | ، أنت علمتني أن التفاصيل هي أهم ما في الحياة |
Sadece kızgın ve halinden memnundu, sanki detayların ortaya çıkmasından mutlu olmuştu. | Open Subtitles | كان غاضبا ً فحسب ومتعجرفا ً وكأنه كان سعيد نوعا ً بظهور كل التفاصيل |
Kocan bu dönüşümü yaparken, orijinal detayların üzerinden geçmiş, ancak asıl güzellik tarih, sıcaklık bu duvarların arkasında yatıyor. | Open Subtitles | عندما قام زوجك بهذا التحويل فقد قام باختيار الخطوط النظيفة على حساب التفاصيل الاصلية ، ولكن جمالكِ |
Bitmiş bir ilişkiyle ilgili vereceğim gereksiz detayların bizim ilişkimize yardımı dokunmaz. | Open Subtitles | اعطاءك بعض التفاصيل عن علاقه كانت في الماضي |
detayların birçok sebep yüzünden değişebileceğini biliyorum ama Liman Katili patolojik gereksinimden ötürü tutarlılık gösteriyor. | Open Subtitles | أعرف أن التفاصيل يمكن أن تتغير لعدة أسباب، لكن نظرا لقاتل المواني وحاجته المرضية للثباتية. |
Şimdi, bazı detayların üzerinden geçeceğiz böylece ne yapacağını daha iyi anlayacaksın, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، الآن سنتطرق إلى بعض التفاصيل إذاً أنت تتفهم جيداً الاجراءات.. صحيح؟ |
Şiddet kullandılar. Tüm korkunç detayların üzerinden geçmek istediler. | Open Subtitles | من الدرجة الثالثة، يرغبون بمعرفة التفاصيل المروعة. |
detayların yükünün, amacınıza olan dikkatinizi dağıtacağını düşündüm. | Open Subtitles | حتى عليّ؟ إعتقدتُ أنّ عبء التفاصيل سيشتت إنتباهك عن الهدف الذي أمامك. |
Bir ressam olarak resmin her zaman büyük olmadığını ama küçük detayların etkileyici bir biçimde hikâyeyi anlattığını öğrendim. | Open Subtitles | كفنان تعلمت أن ليس الموضوع هو الصورة الكبيرة ولكن التفاصيل الصغيرة التي حقًا تُفيد الموضوع |
Chelsea bütün detayların kusursuz olmasını istemiş, morfininden son yemekte içtiği şaraba kadar. | Open Subtitles | تشيلسي تريد كل التفاصيل تكون مثاليا، من كمية المورفين في النبيذ مع اخر وجبة |
Küçük detayların hepsini hatırlayan biriyle evli olmayı dene. | Open Subtitles | حاولي أن تتزوجي من شخص يتذكر كل التفاصيل الصغيرة. |
detayların bir önemi yok. Tekrar kullanmaya başlayacaktı. | Open Subtitles | لا تهم، كل التفاصيل كانت ستبدأ بالتعاطي مجدداً |
Eğer bütün bunların yasallığı konusunda sorularınız varsa şartlı tahliye memurunuzu çağırıp detayların üzerinden geçebiliriz. | Open Subtitles | ان كان لديك أي سؤال حول مشروعية كل هذا بإمكاننا الإتصال بضابط إطلاق سراحك حالا و نخوض أكثر في التفاصيل |