ويكيبيديا

    "devam ediyordu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • استمرت
        
    • واصلت
        
    • كان جارياً
        
    • مُجددًا
        
    Kimse kaybolmamıştı fakat su yükselmeye devam ediyordu. TED لم يفقد أحد هناك و لكن استمرت المياه بالتصاعد
    O sırada, arabanın üstüne taş yağmaya devam ediyordu. Open Subtitles استمرت الأحجار بالإصطدام بالسيارة طوال الوقت
    Greg'in progblemleri bitmişti ama benimkiler gelmeye devam ediyordu. Open Subtitles لقد انتهت مشكلة، غريغ ولكن مشكلتي استمرت في العودة لمطاردتي
    Aylardır devam ediyordu, ve yorulmuştum. Open Subtitles واصلت بذلك لمدة شهر وبعدها تعبت أبي
    Ve Robin de Metro News'ün yüksek gazetecilik standartlarını savunmaya devam ediyordu. Open Subtitles "ميترو نيوز 1" و "روبين" واصلت الإستحواذ على "ميترو نيوز 1" المواصفات الصحفية العاليه لـ"ميترو نيوز 1"
    Yarışkesinlikle devam ediyordu. Open Subtitles السابق كان جارياً بالتأكيد
    Ayrıca durdurulamazdı; silah, ateş ve yüksek sıcaklık... Ne fırlatırsan fırlat, tekrar büyüyor ve taşkınlığına devam ediyordu. TED لا يُمكن القضاء عليها. بالأسلحة أو النار أو الحرارة العالية أي كان ما تُلقيه عليها، تنمو مُجددًا وتستمر بالدمار.
    Kuluçka dönemindeki yüzeye kuyruklu yıldızlar çarptıkça yüzeyin ısısı artmaya devam ediyordu. Open Subtitles استمرت المذنبات في التحطم إلى السطح المكتئب، رفع درجة الحرارة مع كل ضربة
    Sahtekâr işadamlarının yanlış uygulamaları ve rüşvetçi devlet adamlarının, çıkarlarını gözetmesi nedeniyle bölgesel anlaşmazlıklar, aralıksız devam ediyordu... Open Subtitles و مع ذلك, استمرت النزاعات الإقليمية دون توقف, و كذلك الممارسات الجائرة من قبل المرتزقة المتنفذين و رجال الأعمال, و أفعال الموظفين الفاسدين التي هدفت إلى جمع الأرباح.
    Aşağı tabaka ve dünyanın en zengin adamı olan Senatör Marcus Crassus tarafından yönlendirilen zenginler arasındaki... iç savaş, yıllardır devam ediyordu. Open Subtitles الحروب الأهلية الدامية استمرت لأعوام بين العامة وخصومهم العائلات النبيلة0 يقودهم شخص مثل ماركوس كراسس اغني رجل في العالم
    Günden güne, alışveriş yapmaya devam ediyordu. Open Subtitles يوماً بعد يوم, استمرت بشراء الملابس
    Ama bizim için de hayat devam ediyordu. Open Subtitles ولكن استمرت الحياة بالنسبة إلينا أيضاً
    Bu arada, savaş devam ediyordu. Open Subtitles وخلال ذلك، استمرت الحرب
    Biz büyüyorduk ve Larry nin hayat dersleri devam ediyordu. Open Subtitles خلال نشأتنا , دروس الحياة الخاصة بـ (لاري) استمرت
    Neden yapmaya devam ediyordu peki? Open Subtitles لماذا استمرت بفعله
    Hiçbir zaman bitmemiş, çürümeye yüz tutmuş sarayında, yalnız, uzakta, nadiren ziyaret edilen, hiçbir zaman fotoğraflanmamış, basın kralı, gerilemekten olan imparatorluğunu yönetmeye devam ediyordu. Open Subtitles ...و لوحده في الانهائي ...قصر الترف و البهجي الذي صدأ للتو ...و المنعزل و قليل الزيارة ...الذي لم يصوره حتى الان ...امبراطورية من الصحافة واصلت الى الامبراطورية الخاسرة
    Neden yapmaya devam ediyordu peki? Open Subtitles لمَ واصلت إعدادهم؟
    Yarış kesinlikle devam ediyordu. Open Subtitles السابق كان جارياً بالتأكيد
    Asla "uyanmıyor". 90 dereceden büyük açılara sahip geniş açılı üçgen normal bir şekilde uyanıp büyümeye devam ediyordu. TED لا يستيقظ مُجددًا. أما المُثلث المُنفرج الزاوية، الذي أحد زواياه أكبر من 90 درجة، ينشط مُجددًا ويستمر بالنمو.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد