Aslında oldukça temel şeyler -- devamlılık hakkında düşünmek, yedekler hakkında düşünmek aslında önemli olan şeyler hakkında düşünmek. | TED | انها في الواقع اشياء اساسية جدا التفكير في الاستمرارية,التفكير في النسخ الاحتياطية التفكير في الاشياء التي تهم حقا |
Yani kendi hayatlarımız içinde devamlılık garantisi veren bir sisteme sahibiz.Ben buna günden güne yaşadığımız | TED | لذلك لدينا نظام مدمج داخل حياتنا يضمن شيئا من الاستمرارية. |
Şimdi, ilginçtir. Darwin'in fiziksel evrimin devamı fiziksel devamlılık görüşünü benimsiyoruz. | TED | وهذا مثيرللاهتمام، لأننا قد تبنينا التصور الدارويني حول استمرارية التطور الطبيعي، الاستمرارية في التطور الطبيعي. |
Öte yandan devamlılık kavramı bebeğin aralıksız fiziksel temastan... daha çok faydalandığını göstermektedir. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى، يبين مفهوم الإستمرارية بأن الطفل رضيع يستفيد أكثر من ثابت الإتصال الطبيعي. |
Öte yandan devamlılık kavramı bebeğin aralıksız fiziksel temastan... daha çok faydalandığını göstermektedir. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى، يبين مفهوم الإستمرارية بأن الطفل رضيع يستفيد أكثر من ثابت الإتصال الطبيعي. |
Çocuklar için devamlılık iyi olur. | Open Subtitles | لأنى أعتقد أنه من الأفضل للأطفال أن يعتادوا عليك |
Doğru. Buna devamlılık derler. Az önce hepsini öldürdün. | Open Subtitles | حسنًا، لا بد من الاستمرارية فقد قتلتهم جميعًا للتو |
Başarabilirseniz devamlılık harika bir şey tabii. | Open Subtitles | حسناً، الاستمرارية أمر رائع إن استطعنا تحقيقها |
Bildiğiniz gibi, bu kurumda devamlılık çok önemli, ...bu çaylak Savcı Yardımcısı da bana karşı adaylığını koymayı planlıyor. | Open Subtitles | كما تعلم فإن الاستمرارية مهمة في هذا المنصب وهذا المدعي المبتدئ يخطط للترشح ضدي |
Bu devamlılık için mükemmel olur. | Open Subtitles | هذا سيكون رائعا من ناحية الاستمرارية |
(Gülüşmeler) Son bin yılda oldukça devamlılık gösterdiğine inandığımız bir adadan geliyorum. | TED | (ضحك) أتيت من جزيرة حيث يميل أغلبنا إلى التصديق بوجود قدر كبير من الاستمرارية خلال الألف سنة الماضية. |
Burada bir devamlılık var, Charlie. | Open Subtitles | الاستمرارية في خطر هنا يا (تشارلي) |
devamlılık. | Open Subtitles | الاستمرارية |
Sadece duracağın yeri bil, ışığında kal ve devamlılık için her çekimde aynı şeyi yap. | Open Subtitles | حافظ على مكانك، أبقِ على توهّجك وكررها كلّ مرّة لتحصل على الإستمرارية |
Bu "devamlılık Zinciri"ne aykırı. | Open Subtitles | انها تقع ضممن سلسلة من الإستمرارية. |
devamlılık duygunun uzun süre devam etmesi özelliğidir. | TED | الإستمرارية تعني الديمومة |
Çocuklar için devamlılık iyi olur. | Open Subtitles | لأنى أعتقد أنه من الأفضل للأطفال أن يعتادوا عليك |
Bugün bunlara baktığımızda oymaların etrafındaki dağların ve yağmalanmış arazinin taşlarından harabelerin tepesine yapılmış kilisenin arasında tarihi ve dokusal bir devamlılık var. | TED | بإمكاننا اليوم أن ننظر إليها ونرى استمرارية تاريخية ونسيجية بين تلك النقوش والجبال المحيطة بها وتلك الكنيسة التي بنيت على الأنقاض مستخدمين حجارة أحضرت من الموقع. |