Evet, beni deveye bindirmiştin. Şu kıçımı tekmeleyen. Evet, o zamanlar. | Open Subtitles | نعم، عندما جعلتني أركب الجمل الذي آذى مؤخرتي |
Hazar daha önce hiç böyle çoşkulu bir atmosferde deveye binmedi. | Open Subtitles | و لم يركب هزار الجمل من قبل في مثل هذا الجو الحماسي |
Lançped! Kaza yapmadan deveye bile binemiyor musun? | Open Subtitles | "لانشباد", ألا يمكنك ركوب الجمل دون تحطيم أي شيء ؟ |
Belki deveye filan bineriz, kulübe gideriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا استئجار جمل ونذهب للاحتفال |
Hangi deveye binerse binsin, kazanıyor. | Open Subtitles | أيّ جمل تركبه، يفوز |
Bir deveye daha ihtiyacın varsa, sana veririm! | Open Subtitles | - إن أردت اي شئ آخر سأجلب لك جملاً آخر |
- Gerçekten deveye mi binmiştin? - Evet. | Open Subtitles | هل إمتطيتِ جملاً حقًا ؟ |
Onun deveye o kadar yakınlaşması gerekiyor mu? | Open Subtitles | أعليه أن يكون بذلك القرب من الجمل ؟ |
-Onu deveye bindir. | Open Subtitles | دعه يصعد على الجمل |
Ben de tam şimdi deveye... | Open Subtitles | أنا كنت فقط أقول إلى الجمل: |
deveye şarkı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأغني إلى الجمل |
Pakistanda deveye biniyordum | Open Subtitles | في باكستان، أركب الجمل |
Peki ya bu hörgüç, zira benim için koca bir bilgi, içerisinde su değil de yağ bulundursaydı, (Gülüşmeler) ... yiyecek kıtlığı olduğunda, altı aylık kışı geçirmede deveye yardımcı olur muydu? | TED | ماذا لو كانت تلك الحدبة-- وكان الأمر مفاجأة بالنسبة لي، لا تحتوي ماءً، وإنما تحتوي دهونا-- (ضحك) موجودة لمساعدة الجمل على مواجهة اشهر الشتاء الستة. عندما يكون الطعام شحيحا؟ |
Arthur'u kambur bir deveye ya da azgın bakışlı bir kurbağaya falan dönüştürmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | - أنت لن تقوم بجعل (آرثر) جمل أحدب أو ضفدع بعين شهوانية ؟ |
O dozu deveye versen bayılır. | Open Subtitles | هذه جرعة كافية لأسقاط جمل |
Adamın biri deveye biniyormuş... | Open Subtitles | رجل كان يركب جمل ... |
deveye bindim ve... | Open Subtitles | ...لدي جمل ... و |
bir deveye aitti. | TED | جمل. |
- Sensin o, deveye biniyorsun. | Open Subtitles | أنت،و أنت تمتطي جملاً |