Heyecan vermesinin diğer sebebi de bu tarz resmetme çalışmaları. | TED | السبب الآخر الذي يحمس الجميع هو وجود علامات للحياة هناك. |
İnsanların nazik olmamasının diğer sebebi nazik olmak ya da iyi görünmekle ilgili olarak şüpheli olmaları ve hatta düşünceli olmaları. | TED | السبب الآخر لكون الناس أقل دماثة هو لأنهم متشككون أو حتى قلقون حول كونهم دمثين أو يبدون طيبين. |
Ama oraya gitmek istememin diğer sebebi bu davadaki her şüphelinin orada olacak olması. | Open Subtitles | لكن السبب الآخر لرغبتي بالذهاب إلى هناك هو لأن كل مشتبه في القضية سيكون هناك |
Bu da burada olmamın diğer sebebi. | Open Subtitles | وهذا هو السبب الآخر الذي من أجله أنا هنا |
Casus olmak istememin diğer sebebi de lazer silahı alacak olmam. | Open Subtitles | السبب الآخر الذي يجعلني ،أودّ ان أكون جاسوساً أني سأحصل على مسدس الليزر |
Elbette, pek çoğu ölecek, ama bu ülkeyi sevmemin diğer sebebi de bu. | Open Subtitles | و الناس سوف تأتى إليك ...بالطبع ، كثير منهم سوف يموتون و لكن هذا هو السبب الآخر لحبى لهذا البلد |
Yeterince adil. Seni aramamın diğer sebebi: "Üç" | Open Subtitles | السبب الآخر لاتصالي "هو سيناريو "الثلاثة |
Bu da buraya gelmemin diğer sebebi. | Open Subtitles | هذا هو السبب الآخر لأقدم إلى هنا |
Uğramamın diğer sebebi. | Open Subtitles | إنه السبب الآخر لمروري بك |
Ve aramamın diğer sebebi Bale paketlerin üzerine adresleri mavi mürekkepli kalın kalemle yazıyordu. | Open Subtitles | هذا الرجُل لا يصنع القنابل إنه يصوغهم هذا هو السبب الآخر لإتصالي بك كتب (بيل) عناوين |
Onu öldürmelerinin diğer sebebi ise Brixham Lake. | Open Subtitles | ...السبب الآخر أنّ شخصاً ما قتله لأجل "بحيرة "بريكسهام |
Aramamın diğer sebebi de buydu aslında. | Open Subtitles | و هو السبب الآخر لاتّصالي. |