Antarktika'nın diğer tarafından bize ulaşmak 12 saatlerini aldı. | TED | تطلب الأمر 12 ساعة لتصلنا من الجانب الآخر من قارة أنتارتيكا |
Sonra da yolun diğer tarafından çubuklarını söktüm. | Open Subtitles | ونزعت عُصيهم من الجانب الآخر من الطريق، هناك. |
Yani bir kız camın diğer tarafından sana acil bir mesaj iletmeye çalışıyor. | Open Subtitles | حسناً فتاة على الجانب الآخر من الزجاج برسالة عاجلة |
Elinde bu var gibi görünüyor. Binanın diğer tarafından izlemeye gideceğim. | Open Subtitles | يبدو أنك مسيطرة على الوضع سأذهب لأراقب من الجانب الآخر للمبنى |
Evet ve ben sana barın diğer tarafından başlayalım demiştim! | Open Subtitles | نعم, ولقد أخبرتك انه كان يجدر بنا البدء عند الجهة الأخرى من البار |
Tepeye doğru gel. O, binanın diğer tarafından geliyor. | Open Subtitles | أصعد ألى التل أنه قادم من الجانب الأخر من المنزل |
Yolun diğer tarafından gitmeyi kastettin. | Open Subtitles | كنتُ أعني أنّه يجب أن تكون على الجانب الآخر من الطريق |
Otobanın diğer tarafından mı koştun? | Open Subtitles | تشغيلك من الجانب الآخر من الطريق السريع؟ |
- Zıpçıktılar sokağın diğer tarafından yürürler. | Open Subtitles | العاهرات يمشين على الجانب الآخر من الشارع |
Sonra o iskelenin diğer tarafından bana işaret verecek. | Open Subtitles | حينها سيعطيني إشارة على الجانب الآخر من الرصيف. |
Elbette, okyanusun diğer tarafından eski arkadaşınız. | Open Subtitles | بالطبع صديقك القديم من الجانب الآخر من البحر. |
Tesisin diğer tarafından reaktör çekirdeğine giriyoruz, bilgine. | Open Subtitles | يرجى العلم أننا ندخل الآن لقلب المفاعل على الجانب الآخر من المنشأة |
Okyanusun diğer tarafından birininmiş gibi duruyor. | Open Subtitles | مكانٌ لطيف يبدو أنه ينتمي إلى الجانب الآخر من البركة |
Saturn'ün diğer tarafından görülen tam bir güneş tutulması. | TED | إنها كسوف كلي للشمس مأخوذه من الجانب الآخر لزحل. |
Adanın diğer tarafından buraya yüzdüm de. | Open Subtitles | فقد سبحت من الجهة الأخرى من الجزيرة. |
Seni yememesi için yaşam alanının diğer tarafından dikkatini dağıtacağım! | Open Subtitles | سوف أقوم بتشتيت انتباهه من الجهة الأخرى من الحظيرة وانت لن ... لن يتم إلتهامك |
Ki orası da restoranın diğer tarafından kalıyor. | Open Subtitles | انها ليست هنا في المكتب, انها في حجرة العمال في الجانب الأخر من المطعم |
Altın yaprağı alfa radyoaktivitesiyle vur ve fosforlu ekranın diğer tarafından çıkan parçacıkları say. | Open Subtitles | لتصويب أشعة ألفا على رقاقة الذهب و باستخدام اللوح المفسفر الوامض يقومون بعد الجسيمات التي تخرج من الجهة الأخرى |
Sesini ormanın diğer tarafından duyabiliyormuş. | Open Subtitles | أنهم يقولون أنه يستطيع أن يسمعك من الطرف الاخر من الغابة. |
Tesis 1992'de kapatılmış olmasına rağmen, nehrin diğer tarafından hâlâ kahve kokusunu duyabileceğinizi söyleyen insanlar var. | Open Subtitles | ما زال البعض يعتقد أنه بالإمكان شمّ رائحة القهوة من الناحية الأخرى من النهر على الرغم من إغلاق المعمل في العام 1992 |