Bedenin diğer yarısını elde etmeme yardım edersen sizi rahat bırakırım. | Open Subtitles | لو ساعدتيني في الحصول على النصف الآخر من الجثمان سأترككِ تعيشين |
Merkezlerin yaklaşık yarısını temel olarak gözlemledik, ancak diğer yarısını antrenörler ziyaret etti. | TED | لقد قمنا بمراقبة نصف هذه المراكز مبدئياً، لكن النصف الآخر تلقوا زيارات من مدربين. |
Hatırladım. Pijamanın diğer yarısını kim giyiyor? | Open Subtitles | أذكرك، من الذي يرتدي النصف الآخر من لباس نومك؟ |
Döndüğüm zaman sana diğer yarısını, ayrıca taksimetreyi veririm. | Open Subtitles | وساعطيك النصف الأخر وضعف قراءة العداد حينما أرجع |
Ama şekerimin yarısını dolaptaki babama verirsen, ve diğer yarısını da öldürürsen, ben sonunda giyecek birşey bulamam! | Open Subtitles | لكن اذا وضعت نصف الرجال الذين ينفقون علي في الخزانة وقتلت النصف الاخر عندها لن اجد ما ارتديه |
Yatırımını, öykünün diğer yarısını da görerek yap. | TED | لكن استثمر كي ترى النصف الثاني من القصة. |
Aklının bir yarısıyla, kafasından deliller uyduruyor... sonra diğer yarısını bu uydurmanın gerçek olduğuna inandırıyor. | Open Subtitles | ومع نصف عقله يكون قادرا على تلفيق أدلة ثم انه يقنع النصف الآخر أن التلفيق هو الحقيقة |
Buraya gelip diğer yarısını da anlatmasından korkuyorum. | Open Subtitles | أنا كنت خائف إذا نهضت، هو قد يحاول دخول النصف الآخر. |
"diğer yarısını kızartıp yedim. Çok güzeldi." | Open Subtitles | و النصف الآخر أكلته بعد شوائه و كان شهياً |
"diğer yarısını kızartıp yedim. Çok güzeldi." | Open Subtitles | و النصف الآخر أكلته بعد شوائه و كان شهياً |
Bana diğer yarısını burada bulacağımı söyledi. | Open Subtitles | قال لي أنه يمكنني أن أجد النصف الآخر هنا |
Ben ve bazı arkadaşlar sürekli diğer yarısını bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | دائماً ما أحاول أنا والرفاق استنتاج النصف الآخر |
Söylediklerini yarısını kafam almıyor diğer yarısını da hiç ama hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | فنصف الأمور التي يقولها تستعصي على فهمي أمّا النصف الآخر فيستحيل عليّ فهمها |
diğer yarısını bulduğu zaman inancı sarsılacak ve hâlâ Robin'in içinde benim için bir şeyler olduğunun farkına varacak. | Open Subtitles | عندما تجد النصف الآخر عنده إيمانها به سيكون مهزوز وهي ستدرك أن الشمعة ما زالت تحترق بعمق في قلبه لي |
Dikkatinin yarısını normal görünmeye harcarken ancak diğer yarısını yaptığın işe harcıyorsun. | Open Subtitles | إن كنتِ تستخدمين نصف تركيزكِ لكي تحافظي على مظهركِ الطبيعي فأنتِ تستخدمين النصف الآخر في الأمر الذي تقومين به |
Digger ile birlikte onun diğer yarısını bulamaman gerçekten kötü, ve de Klopatranın kayıp gerdanlığını. | Open Subtitles | من المؤسف أنكم لم تتمكنوا من العثور على النصف الآخر وفقدتم قلادة كليوكاترا |
Eğer seni öldürürlerse, paramın diğer yarısını alamam. | Open Subtitles | إذا قتلوكي , لن أحصل على النصف الآخر من النقود |
Siz her zaman fakirlerin bir yarısını diğer yarısını öldürmek için kiralayabilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك دائما أن تستأجر نصف الفقراء لقتل النصف الأخر |
Benim numaram. Onu burada tekrar görürsen, diğer yarısını alırsın | Open Subtitles | رقمي، إن رأيتها مجددًا ستحصل على النصف الأخر |
diğer yarısını da 15 dakika içinde alacağız. - Dokuzda demek istiyorsun. | Open Subtitles | اجل لكن لا تلق سنجلب النصف الاخر خلال ربع ساعة |
Hayır ama benim beynimi uçurabilir ve bunu yaparsam, siz de haritanın diğer yarısını elde edemezsiniz. | Open Subtitles | لا، ولكنه يستطيع تفجير رأسي وإن فعلت ذلك، فلن تحصل على النصف الثاني للخريطة |
"diğer yarısını nasıI bulabilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكنها ان تجد نصفها الثاني ؟ ؟ ؟ |
Bu parazit hayatının yarısını soğukkanlı sivrisinekte diğer yarısını da sıcakkanlı insan üzerinde geçiriyor. | TED | فهو يعيش نصف حياته داخل جسم البعوضة ذات الدم البارد والنصف الآخر داخل جسم الإنسان ذي الدم الحامي |