Bir tanesi dışarıdaki evreni araştırıyor, diğeri ise içimizdeki varoluşu. | TED | واحد هو استكشاف الكون الخارجي، والآخر هو استكشاف ذواتنا الداخلية. |
diğeri ise insanoğlunun istikrarsızlığı ile ilgili, ya da açgözlülüğü de diyebilirsiniz. | TED | والآخر لديه علاقة مع جشع البشر، أو الطمع، إذا أردتم قول ذلك. |
Bir tanesi özel mülkte, bir tanesi açık alanda, diğeri ise kasabanın sınırında. | Open Subtitles | إذن إحداهما في أرض خاصة والأخرى في حقل مفتوح والأخرى على حافة البلدة |
Biri İngiliz, diğeri Amerikalı Ve bir diğeri ise Kanadalı. | TED | واحدة بريطانية ، والأخرى أميركية والثالثة كندية. |
Bir tanesi sabit kamera ile diğeri ise elde taşınan kamera ile. | TED | أحدهما من خلال كاميرا ثابتة و الآخر من خلال كاميرا محمولة باليد. |
İki başlı bir yavru doğurdu. Bir başı buzağı, diğeri ise insan başı. | Open Subtitles | ولد عجل برأسين أحدهما رأس عجل والأخر رأس بشري |
Bir tablo 50 milyon dolar değerinde, diğeri ise bir kaç bin dolar. | Open Subtitles | إحدى اللوحتين تبلغ 50 مليون دولار و الأخرى لا تسوى سوى بضعة آلاف |
Biri karanlık bir köşede yapılır diğeri ise yüz pudrasıyla yapılır. | Open Subtitles | احدهم يتم فى ركن معتم و الاخر مع مسحوق عاكس للضوء |
Biri, kutuyu açmadığım evren diğeri ise, kutuyu açtığım evren. | Open Subtitles | اولهم هو ان لا افتح الصندوق والآخر هو ان افتحه |
diğeri ise otele girişinden yarım saat sonra Çin Mahallesi'nden. | Open Subtitles | والآخر في الحي الصيني بعد حوالي نصف ساعة من وصولهم |
diğeri ise CO2 tutucu kimyasallarla katı malzemeler kullanmak. | TED | والآخر هو استخدام المواد الصلبة وثاني أكسيد الكربون الملتقط للكيماويات. |
Biri filtre görevinde, diğeri ise bariyer görevinde olduğu halde aynı deridir; parçaları ve montaj noktaları yoktur. | TED | أحدها تعمل أساساً كمرشِّح، والأخرى أساسا كحاجز، في النهاية هي نفس البشرة، حيث لا يوجد أجزاء، ولا تركيبات. |
Biri ışığı şekere dönüştürür, diğeri ise bu şekeri tüketerek çevremize fayda sağlayabilecek biyo-yakıtlar üretir. | TED | واحدة تحول الضوء إلى سكر، والأخرى تستهلك ذلك السكر وتنتج الوقود الحيوي الذي يفيد البيئة المبنية. |
Birisi bir insan tarafından, diğeri ise bilgisayar tarafından yazıldı. | TED | واحدة كتبها إنسان، والأخرى كتبها حاسوب. |
Onlardan 2 tane var. Biri gülen diğeri ise o | Open Subtitles | هنالك إثنان، أحدهم يضحك و الذي رأيته البارحه هو الآخر |
Adli antropoloji doktoralarımdan sadece birisi, diğeri ise uygulamalı mühendislik üzerine. | Open Subtitles | نعم, علم الأشخاص هو أحد اهتماماتي الاهتمام الآخر هو الهندسة التطبيقية |
diğeri ise bahçıvanın oğlu. Yatak odasına kaçmış. | Open Subtitles | والأخر كان ابن القاتل وقد اختبىء فى غرفة التوم |
İki kurban. Biri uzlaştı, diğeri ise ifade vermedi. | Open Subtitles | ضحيتان أحدهما تم تثبيت القضية و الأخرى لم تشهد |
Biri cinayet-intihar, diğeri ise tuhaf bir kaza gibi. | Open Subtitles | واحد يبدو قتل و انتحار، و الاخر حادث غريب |
Birisi Amerika'da fakir doğmuş. diğeri ise Amerika'da doğmuş fakat daha şanslı durumda. | TED | الأولى طفلة من عائلة فقيرة في أميركا؛ والثانية طفلة أميريكة أيضاً، لكن إحداهن ولدت في ظروف أفضل من الأخرى. |
diğeri ise saldırıyla ilgilenir, böylesi nasıl olur? | Open Subtitles | والآخرى ستقوم بدور الهجوم، ما رأيك بهذا ؟ |
Biri senden aşk istediğini, diğeri ise sex istediğini söylerse, | Open Subtitles | أحدهما قالت أريد حُبك، والأخري قالت أريد المعاشره، |
diğeri ise genelde istediğimi zamanla, ortalama olarak elde etmekle sonuçlanır. | Open Subtitles | أمّا الأخرى أنّي أحوز ما أريد بالقدر الذي أريده، بمرور الوقت |
Birisi Teksas plakalı bir karavan diğeri ise büyük ve pembe bir şey. | Open Subtitles | شاحنة من تكساس و الأخرى عبارة عن رحم كبير زهري اللون |