Tüylerim diken diken oldu ve ağzım tiksinti içinde kurudu. | Open Subtitles | لدي لحم أوزة بين ذراعي وفمي أصبح جافا من القشعريرة |
Ne zaman bu endüstriyel görünüm dev parçaların şehirde, bir binada ziyaretçiler ve komşular tarafından deneyimlendiğini görsem hâlâ tüylerim diken diken olur. | TED | ومع ذلك مازلت أشعر بالقشعريرة عندما أرى هذه القطع العملاقة من الأراضي الصناعية في قلب المدينة، في مبنى، يطيل الناس والجيران النظر فيه. |
Yani sırf düşünmesi bile tüylerimi diken diken etmeye yetti. | Open Subtitles | يقشعر بدنى واخاف عندما حتى احاول التفكير بذلك |
Onun Gorbachev'a duvarı yıkmasını söyleyişini düşündüğünüzde tüyleriniz diken diken oluyor. | TED | تحصل على صرخة الرعب عندما تفكر به يخبر السيد قورباتشيف لإسقاط حائطه. |
Bunu söylediği zaman, tüylerim diken diken oldu, çünkü arkasında Moab Dağları'na tepeden bakarak konuşmuştu. | TED | وانا اذكر عندما قال هذا الكلام شعرت بقشعريرة في جسدي .. لانه كان يتحدث في بقعة تطل على جبال موآب |
Onlara filmi izlerken tüylerimin diken diken olduğunu çünkü sesin çok tanıdık geldiğini fakat onun bir arkadaşımın babası olduğu için bir şey söylemenin zor olduğunu anlattım. | Open Subtitles | بعدها قلتُ لهم أصابتني قشعريرة حينما شاهدت الفلم لأن الصوت كان مألوفاً ولكن لأنه كان والد أحد الأصدقاء كان من الصعب أن أقول شيئاً |
Her ne haltsa tüylerimi diken diken ediyor. | Open Subtitles | إنه ينرفزني جدا. |
Her dinleyişimde, tüylerim diken diken oluyor. | TED | كل مرة أستمع فيها لذلك , تنتابنى القشعريرة. |
Bikinin ıslandığında o kadar şeffaflaştı ki göğüs uçlarında kaç tane tüyün diken diken olduğunu sayabiliyorum. | Open Subtitles | ربما أو أنها يمكن أن حينما يبتل رداء السباحة فيكون شفافاً ، ويمكنني رؤية عدد الشعيرات التي تنتصب من القشعريرة |
Harika olacağını söylemiştim. Şu an tüylerim diken diken! | Open Subtitles | أخبرتُكَ ان هذا سيكونُ رائعاً تنتابُني القشعريرة في كُل جسدي |
Adam tüylerimi diken diken ediyor... | Open Subtitles | حسناً ، مهما يكن الأمر هذا الرجل يصيبني بالقشعريرة |
Tüylerimi diken diken ediyorsun biliyor musun? | Open Subtitles | جعلتيني أشعر بالقشعريرة ، لقولك هذا أتعرفين ذلك ؟ |
Burası tüylerimi diken diken ediyor. Tıpkı Wonder Woman Sayı 297 ve 299'daki gibi. | Open Subtitles | هذا المكان يصيبني بالقشعريرة إنه مثل المرأة الرائعة , مسالة 297 |
O günleri düşününce hâlâ tüylerim diken diken oluyor. | Open Subtitles | لا زال الأمر يجعل بدني يقشعر بالتفكير في ذلك الوقت |
Özellikle de, hatırladığımdan bu yana tüylerini diken diken ediyordum. | Open Subtitles | خاصتاً منذٌ، على ما أتذكر، كنت أجعل جلدكِ يقشعر |
Ve ne zaman askeri bandoyu duysan... tüylerin diken diken olur mu? | Open Subtitles | وعندما تسمع فرقة عسكرية، لا تحصل صرخة الرعب في كل مكان؟ |
Tüylerin diken diken olur. | Open Subtitles | انها سوف ترسل قشعريرة أسفل عمودك الفقري وتعطيك صرخة الرعب |
Buna inanamıyorum. Tüylerim diken diken oldu. | Open Subtitles | لا يمكنني تصديق ذلك أشعر بقشعريرة في جسدي |
Tüylerim diken diken. | Open Subtitles | لقد أصابتني القشعريرة |
Sihirli sikini her şaklattığında tüylerim diken diken mi oluyor sence? | Open Subtitles | أن أحصل على قشعريرة كلما تُضاجعني ؟ ألديك قضيب سحري ؟ |