Yanan bir evin önünde dikiliyorum ve size oraya yangın sigortası yapmanızı öneriyorum. | Open Subtitles | دعني أوضح الأمر إنني أقف أمام منزل يحترق وأعرض لكم ضمان ضد الحرائق |
Bugün burada dikiliyorum ve çocuk evliliklerini bir nesilde bitirebileceğimizi söylüyorum. | TED | أقف هنا اليوم وأعلن أننا نستطيع إنهاء زواج الأطفال بعد جيل واحد |
43.cü caddede ki bir erkekler tuvaletinde iç çamaşırımla dikiliyorum. | Open Subtitles | أقف في حمّام الرجال بشارع 43 بملابسي التحتية. |
Kore'ye döndüm. Bölüm ofisinin önünde dikiliyorum. | Open Subtitles | لقد عدّت إلى كوريا، واقف أمام قسم المكتبة |
Hasta çocukla dikiliyorum şurada, görmüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترين أنني واقفة هنا مع طفلة تتلوّى ألماً ؟ |
Hemen önünde dikiliyorum. Hala beni göremiyor musun? | Open Subtitles | اقف أمامك مباشرة وحتى الان لا تستطيعين رؤيتي؟ |
Öyle mi? Şok oldum şimdi çünkü onun ofisinde dikiliyorum, sen de onun koltuğunda oturuyorsun. | Open Subtitles | أنا مصدوم لأنني أقف في مكتبه و أنت تجلس في كرسيه |
Öyle mi? Şok oldum şimdi çünkü onun ofisinde dikiliyorum, sen de onun koltuğunda oturuyorsun. | Open Subtitles | أنا مصدوم لأنني أقف في مكتبه و أنت تجلس في كرسيه |
Babamın cenazesi için sizinle aynı kıyafeti giymiş şekilde dikiliyorum. | Open Subtitles | أنا أقف أمامك بنفس الزي الذي ارتديته بجنازة والدي |
Konuşmak yok! 10 dakikadır burda dikiliyorum. | Open Subtitles | ــ التحدث ممنوع ــ أنا أقف هنا منذ 10 دقائق |
Casey, paha biçilemez bir heykelle birlikte limanda dikiliyorum. | Open Subtitles | كايسي، أنا أقف على رصيف السّفن، مع تمثال غالٍ جدًّا، |
Eğer barınak ya da başka bir şey için bir irtibata ihtiyacın varsa ben burada bütün gün ellerim ceplerimde dikiliyorum. | Open Subtitles | إذا كنتي بحاجة للإتصال بالحضيرة أو أي شئ فأنا أقف هنا بدون فعل شيء طوال النهار |
Komik yanı ise, tam şuanda rus kökenli birkaç ölü herifin başında dikiliyorum. | Open Subtitles | الشيء الطريف هو أنني هذه اللحظة أقف عند عدة جثث لمجرمين روسيين |
Şu an bir kitapçının ortasında dikiliyorum ve kitabını alan kimse yok. | Open Subtitles | أقف في منتصف المكتبة، ولا أحد يشتري كتابك. |
Ama işte yanıbaşında dikiliyorum ve benim yarağım da aynı bokun içinde ıslanıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك ها أنا أقف بجوارك ونغوص في القذارة معاً |
Bugün burada karşınızda geleceğime dair yenilenmiş düşüncelerimle dikiliyorum. | Open Subtitles | لذا, أنا واقف هنا أمامكم اليوم مع إحساس مجدد لمستقبلي الخاص |
Orada öylece dikiliyorum ve kalçalarımdan resmen bok fışkırıyor. | Open Subtitles | وأنا واقف هناك بينما تتدفق القذارة تحت فخذي |
Sonra bir baktım sayı çizgisinde dikiliyorum. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي أعرفه إنّني نظرت إلى أعلى، ووجدت نفسي واقف في نهاية النطاق. |
İki saattir burada dikiliyorum ve yanlış yerdeyim. | Open Subtitles | واقفة هنا منذ ساعتين كنت في المكان الخاطئ |
Ben de üst katta sütyen ve külotumla dikiliyorum. | Open Subtitles | وانا واقفة في الطابق العلوي في ملابسي الداخلية |
Harika bir tepenin yanı başında dikiliyorum. | Open Subtitles | انا اقف بجانب تل جميل |
- Hava çok kötü! - Biliyorum, yarım saattir altında ayakta dikiliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ، أنا أَقِفُ فيه لنِصْفِ ساعاتِ الأخيرِ. |