Kırdığın şeyi nasıl tamir ettiğim konusunda, senden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أعتذر عن الطريقة التي أختارها لأصلّح ما كسرته |
Özür dilemeyeceğim çünkü kötü birşey yapmadım. | Open Subtitles | لن أعتذر لان هذا يعنى أنى أرتكب شيئا خاطئا |
Dana, dünyadan biraz adalet... beklediğim için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | دانا , أنا لن أعتذر لكي أترقب القليل من الإنصاف من العالم هذا كل شيء |
Özür dilemeyeceğim. Beni zenciyim diye kovdu. | Open Subtitles | أنا لن أعتذر إلى هذا اللعين لقد طردنى لأننى أسود |
Sevdiğim insanı korumak için aşırıya kaçtıysam, bunun için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أعتذر عن مبالغتي لحماية الشخص الذي أحب |
Bak, sizinle takılmaktan mutluyum ama yapmadığım bir şey yüzünden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | انظر, احب التسكع معكم يا رفاق لكن لن أعتذر عن شيء لم أفعله |
Yaptıklarımdan dolayı özür dilemeyeceğim. Yılda 65 bin kazanıyorum. | Open Subtitles | لن أعتذر عمـا أفعلـه , أنـا أجني 65 ألف في السنـة الواحدة |
Yaptıklarımdan dolayı özür dilemeyeceğim. Yılda 65 bin kazanıyorum. | Open Subtitles | لن أعتذر عمـا أفعلـه , أنـا أجني 65 ألف في السنـة الواحدة |
Bu odaya gelene kadar maruz kaldığınız zorluklar için özür dilemeyeceğim çünkü tüm o baskılar ve acılar gerekliydi. | Open Subtitles | لن أعتذر عن المصاعب التي عانيتم منها للوصول إلى هذه الغرفة. الضغوط والآلام كانت ضرورية. |
O daha iyi bir bilim adamı, şüphesiz. Ama daha çok hırsım ve iş kabiliyetim olduğu için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | إنه الخبير الأفضل , بلا شكّ ولكنّ لن أعتذر لطموحى ، و لتطلعى لعمل أفضل. |
Peki! Özür dileyecektim ama artık dilemeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً ، كنت سأعتذر لك لكن الآن لن أعتذر أبداً |
O gemideki insanları önemsiyorum, ...bunun için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا أهتم بهؤلاء القوم على هذه السفينه لن أعتذر عن هذا |
Biliyor musun, ne kadar yaşlı olduğum önemli değil birinin beni sevmesini beklediğim için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | أوتعلم ، مهما كان كبر سنى ، فأنا لن أعتذر لأرادتى بأن أكون مع شخص يحبنى |
Esnek fiziğimden dolayı özür dilemeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لن أعتذر على رشاقتي البدانية حسناً ؟ |
Anne, ben özür dileyemem. Bunun için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | أمّي، لا أستطيع الاعتذار لن أعتذر على هذا |
Ama özür de dilemeyeceğim, niye biliyor musun? | Open Subtitles | ولكننى لن أعتذر على الرغم من ذلك أتعلم لماذا؟ |
Bakın, onu sevdiğim için özür dilemeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع، لن أعتذر عن ما قادني إليه قلبي، حسناً؟ |
- Bir daha özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | اعتذرت لك في أوّل مرّة لكنّي لن أعتذر مرّة أخرى |
Ama sevgilisi tarafından korunmaya muhtaç narin bir çiçek olmadığım için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | لكن لن أعتذر لعدم كوني حساس .يحتاج لحبيبه بأن يحميه |
Hatalar yaptığımı söylüyorum ama kızımı koruduğum için özür dilemeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أعتقد أن ما أقوله هو أني سأرتكب بعض الأخطاء لكني لن أعتذر عن حماية إبنتي، حسنا؟ |