Sydney, bunun işe yaraması için beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | سدني، لكي يتمكّن هذا من عمل، أنت يجب أن تستمع لي. |
Victor bak beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | فيكتور - عليك ان تستمع الي ليس عندنا متسع من الوقت |
- Buradayım. - Sheriff, beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | هنا - شيريف عليك ان تنصت لي - |
Artık "salata al, kızartmaları bırak" dediğimde beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | ,الان عليك أن تستمع الي عندما أقول خذ السلطه و أترك الاشياء المقليه |
Ama dinlemek zorundasın. Bana bu kadarını borçlusun Jack. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تنصت أنت مدين لي بهذا القدر |
Üzgünüm, dostum. Beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | أنا آسف يارفيق لكن يتوجب عليك الإستماع لي |
Bunu kontrol edemezsin, beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | -لا يمكنك التحكم في هذا، يجب أن تصغ إليّ ! |
Ben ne şekilde olacak dersem, beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | عندما أقول الطريقه التى يجب أن تكون عليها الأمور يجب أن تستمع |
Beni dinlemek zorundasın. Terkedilmiş bir depoydu. | Open Subtitles | يجب أن تستمع لى انه كان مخزن مهجوراً |
Beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | ما سأقوله لك هو الحقيقه يجب أن تستمع لى |
Beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | يجب عليك ان تستمع لي |
- Sheriff, beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | هنا - شيريف عليك ان تنصت لي - |
Beni dinlemek zorundasın evlat. | Open Subtitles | {\cH00ffff}.عليك أن تستمع إليّ، يا بُني |
Beni dinlemek zorundasın, anladın mı? | Open Subtitles | عليك أن تنصت إليّ، مفهوم؟ |
Ayrıca içkiyi abartanların bar sandalyesi kanunlarına göre, içki arkadaşım olarak, anlatacağım her şeyi dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | وبالإضافة إلى ذلك فبكوني بجانبك أشرب فقانون مقاعد الحانة يحتم عليك الإستماع لكل كلمة أخرجها من فمي -استمر |
Hayır, ama sadece bir şans ver bana. Beni dinlemek zorundasın... | Open Subtitles | لا، لكن اعطني فرصة ...يجب أن تسمعني |
Bizi dinlemek zorundasın yoksa, yakında koruman gereken bir sürün de kalmayacak. | Open Subtitles | ولكنك يجب أن تنصت إلينا وإلا لن يكون هناك قطيع لتحميه |
Beni dinlemek zorundasın. Beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تستمع إلي يجب ان تستمع إلي |
Beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | يجب عليك الإصغاء الى |
Bizi teker teker öldürüyor. Eğer yaşamak istiyorsan, beni dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | إنَّهُ يقتلنا واحداً تلوَ الآخر إن أردتَ العيش فعليكَ الإستماع إلي |
Ben şahidim. Beni dinlemek zorundasın, Topper. | Open Subtitles | كنت شاهداً ويجب عليك أن تصغي إليّ، توفر |
Şimdi, bak; kendini odadaki en zeki insan sandığını biliyorum ve buna saygı da duyuyorum, çünkü ben de kendim için böyle düşünüyorum ama söylediğim şeyleri dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | أعلم أنكِ تظنين أنكِ اذكى شخص في هذه الغرفة و أنا أحترم ذلك لأنني أظن نفسي كذلك لكن عليكِ أن تستمعي لما سأقوله |
Gece boyunca patronunun ne kadar büyük bir dalyarak olduğunu dinlemek zorundasın. | Open Subtitles | لكن بشرط واحد، عليكِ الإستماع إليّ .حول ما يتعلق برئيسك الداعر اللعين |