Bunu yapamazsın diyen insanları dinlemeyin, çünkü herkes yapabilir. | TED | لا تستمعوا الى الناس الذين يعجزونكم، لأن كل شئ يستطيع |
Söylediği hiçbir şeyi dinlemeyin! Hiçbir şeyi! | Open Subtitles | لا تستمعوا لأي كلمة يقولها لكم و لا كلمة لعينة |
Ve sana hep yapamayacağını söyleyenleri, onları siz dinlemeyin. | TED | و إن قال لك أحد أنك لا تستطيع، لا تستمع إليهم |
Ama onu sakın dinlemeyin. Bunu bana o yaptırdı! Tamam. | Open Subtitles | لكن لا تستمع إليها.إنها جعلتني أقوم بذلك |
Gözetimi azaltmamız gerektiğini söyleyen olursa dinlemeyin. | Open Subtitles | لا تنصتوا لقولهم، بأننا لسنا بحاجة للمزيد من المراقبة |
- Bu haylazı sakın dinlemeyin. - Onu burada bulmayı beklemiyordum, Louise. | Open Subtitles | ـ لا تستمعي لهذا الفتوّة (ـ لم أتوقع وجوده هنا ، يا (لويز |
Onu dinlemeyin. Hepimizi öldürecek. | Open Subtitles | لا تصغوا إليها، ستتسبب بمقلتنا جميعاً |
o tipleri dinlemeyin. Gelin. Grup toplantısı. | Open Subtitles | لا تستمعوا إلى أولئك المأجورين تعالوا إجتماع الفرقة الآن, تجمّع |
Onu dinlemeyin. Bizi bölmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لا تستمعوا إليه, إنه يحاول قلبنا ضد بعضنا |
Hayır. Onu dinlemeyin. O kadın delirmiş! | Open Subtitles | لا، لا، لا تستمعوا إليها إنها مجنونة أيها الناس |
Yalan söylüyor, dinlemeyin onu. Silahı var! | Open Subtitles | إنه يكذب , لا تستمعوا إليه إنه يحمل مسدساً |
Onu dinlemeyin. Burada o kadar uzun süre kalmayacağız. | Open Subtitles | لا تستمعوا إليه، لن نبقى هنا كل هذا الوقت. |
onlari dinlemeyin. yalan gerekir, bir sey söyle ... | Open Subtitles | لا تستمع لهم، قل أي شيء أكذب لو تحتم الأمر |
Onu sakın dinlemeyin bay Slate. Fred, bu harika bir iş! Hem bu sefer hak ettin. | Open Subtitles | لا تستمع اليه ، سيد سليت فريد ، انه عمل رائع , هذه المرة ، انت تستحقه |
Eğer hâlâ hayattaysanız, başkente gelmeyin. Beni dinlemeyin. | Open Subtitles | اذا نجيت من هذا بكثير لا تاتي إلى المركز ولا تستمع إلي |
General Smithers, onu dinlemeyin, oğlunuzu tanımıyordu! | Open Subtitles | جنرال سميذرز لا تستمع إليه هو لم يعرف إبنك |
O adamı dinlemeyin. | Open Subtitles | لا تنصتوا إلى هذا الرجل. |
Kocamı dinlemeyin. Aptalın tekidir. | Open Subtitles | لا تستمعي إلى زوجي إنّه أحمق |
- Onu dinlemeyin. Owlman, bombayı gizli yerine götürdü. | Open Subtitles | لا تصغوا إليه، (آوّل مان) يأخذ القنبلة لمخبأ |
- Onu dinlemeyin, bayım! Bunların hiçbiri doğru söylemez! | Open Subtitles | لا تصغي له يا سيدي ، لا يمكن الوثوق بهؤلاء الناس |
dinlemeyin, efendim. Bırakın size sadakatimizi gösterelim | Open Subtitles | لا تنصت لها يا معلم دعنا نريك ولائنا |
Özellikle de biyoloji bölümündekiler. Onları dinlemeyin. | Open Subtitles | خصوصاً , إخصائيى علم الأحياء لا تسمعوا لأى من هؤلاء الناس |
İşte hep böyle, belki birileri bir şey biliyordur ama siz dinlemeyin. | Open Subtitles | هذا هو الأمر . لا يستمعون لأي أحد الذي ربما يعرف شيئا. |
Hayır. Stockholm Sendromu'na yakalandı! Onu dinlemeyin. | Open Subtitles | لديها متلازمة ستوكهولم, لا تستمعو لها. |
dinlemeyin onu, Avrupa'dasınız, dilediğinizi yapın. | Open Subtitles | اذهبا الي المدينه نحن بأوروبا لا تنصتا اليه |
Onu dinlemeyin. Asla bir adama karşı gelemez. | Open Subtitles | لاتستمعوا إليه لن يقوم أبداً بمواجهة الرجل |
- Pekâlâ, çocuklar, çalışmayı bırakın. - Onu dinlemeyin. Devam edin. | Open Subtitles | حسناً، يا أولاد أوقفوا العمل لاتنصتوا لها، استمروا بالعمل |
Megafonlu kovboyun dediklerini dinlemeyin. | Open Subtitles | لا تعيروا إنتباهاً لراعي البقر حامل البوق |
Onu dinlemeyin. | Open Subtitles | لا تُستمعْ إليه. |