Geri zekalı, telefonun dinlendiğini bile bilmiyordu. | Open Subtitles | هذا المغفل لا يعرف حتى أن هاتفه مراقب |
Bu hattın dinlendiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأن هذا الخط مراقب |
Mark Formar, evin dinlendiğini mi zannediyorsun? | Open Subtitles | تظنين ان المنزل مراقب |
Benim gibi yarınki Tombala için dinlendiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | افترضت أنّك ترتاحين استعداداً للعب البينغو غداً، مثلي |
Selam, tatlım. Rahatsız ettiğim için kusura bakma, dinlendiğini biliyorum. | Open Subtitles | مرحبا عزيزتي,أسف على إزعاجك اعرف انك ترتاحين |
dinlendiğini sanıyordu. | Open Subtitles | يعتقد أنه مراقب |