Bir süre, develerimi dinlendirmek için. | Open Subtitles | هل توقفت في مكة ؟ فترة كافية لإراحة إبلى |
Demek istediğim yorgun ayaklarımı dinlendirmek için güzel bir yer olmaz mıydı? | Open Subtitles | لا بأس بهذا المكان لإراحة قدمَيّ المرهقتَين، هذا كلّ ما قصدته |
İki damarda birkaç günlüğüne kalbi dinlendirmek için pompa yerleştirdim. | Open Subtitles | لقد قمت بتوسيعهما ووضع "امبيلا" لبعض الأيام وذلك لإراحة القلب |
Onlar da bizim gibi atlarını dinlendirmek zorundalar. | Open Subtitles | يحتاجون إلى إراحة أحصانتهم كما نحتاج نحن أيضاً |
Hayır, şu an değil. Beynimi biraz dinlendirmek istiyorum. | Open Subtitles | كلّا، ليس الآن، أودّ إراحة عقلي لهنيهة. |
Arkasına doğru uzanmış olmalı. Başını dinlendirmek için. | Open Subtitles | عليهّ الإستلقاء على ظهره لإراحة رأسه |