ويكيبيديا

    "dinliyoruz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نستمع
        
    • نسمع
        
    • نصغي
        
    • ننصت
        
    • نسمعك
        
    • صاغية
        
    • استمعنا
        
    • منصتون
        
    • نَستمعُ
        
    • مستمعون
        
    • ونستمع
        
    • نستمعُ
        
    • نتصت
        
    • نتنصت
        
    • لمَ لا تتولى
        
    Ve gözetlemelere gittiğimizde Toni Braxton dinliyoruz, aşırı üzücü ve harika. Open Subtitles وعندما نذهب في عملية مراقبة نستمع لتوني براكستون فهو حزين ورائع
    Bazılarımız gibi Pet Shop Boys ya da Justin Bieber da dinliyoruz. TED نستمع أيضًا إلى "بيت شوب بويز" أو "جاستن بيبر"--حسنًا، بعضنا يسمع لهم.
    Teknoloji bize daha karmaşık şeyler gerektiğini söyleyip, daha basit şeyler vaat ettiğinde dinliyoruz. TED أن نستمع عندما تقول التكنولوجيا أنها ستأخذ شيئا معقدا و تعد بشيء أكثر بساطة.
    Her gün dinliyoruz, ve umuyoruz ki bugünlerle Nisan arasında bir yerde sonda tekrar uyanacak. TED فنحن نسمع كل يوم، ونأمل أنه في وقت ما بين اليوم وشهر أبريل، سوف يستيقظ المسبار من سباته.
    Herneyse, bu Waj ın beyni. Ne zamandan beri, Waj ın beynini dinliyoruz ki? Open Subtitles على اي حال , كان ذلك عقل واج منذ متى و نحن نصغي لعقل واج ؟
    Yani, bir anne tarafından geliştirilen bir diş beyazlatıcı formüle güveniyoruz ya da aşı konusunda bir oyuncunun görüşlerini dinliyoruz. TED لذلك, نحن نحترم طريقة تبييض أسنان اكتشفتها أم، أو نستمع إلي رأي ممثلة في تطعيم،
    Birisi bize masallar anlatıyor ve biz de onu dinliyoruz! Open Subtitles ثم يبدأ شخص ما إخبارنا قصصاً ملفقة ونحن نستمع له!
    Onlara yardım edemeyecekken neden sorunlarını dinliyoruz? Open Subtitles لماذا نستمع لمشاكلهم ونحن لا نستطيع مساعدتهم؟
    Enzo'yla biraz müzik dinliyoruz. Open Subtitles نستمع إلى بعض الموسيقى .. مع إنزو. تفضل.
    Neden bu klasik şeyi dinliyoruz? Open Subtitles أمي لماذا علينا أن نستمع لهذه الموسيقى الكلاسيكية
    Sen konuşuyorsun, biz dinliyoruz hatta belki iyileşmeyi hızlandırmak için tedavisel kolâjlar yapıyoruz. Open Subtitles نعم ، أنت تتحدث و نحن نستمع ربما نقول لك بعض ما يوجد في علم النفس كي نساعدك على تخطي ألمك
    Ama sadece bakmıyoruz, aynı zamanda dinliyoruz. Open Subtitles ولكننا لا ننظر إليها فقط .. ولكنا نستمع إليها أيضاً
    Aynı şeylerden hoşlanıyoruz, aynı kitapları okuyoruz ve aynı tip müzkleri dinliyoruz. Open Subtitles نحن نحب نفس الأشياء نقرأ نفس الكتب و نستمع لنفس النوع من الموسيقى
    Tek istediğimiz insanları incitmeye son vermen, çünkü seni dinliyoruz. Open Subtitles كل ما نطلبه هو ان تتوقفى عن اذية الناس لأننا نستمع
    Dükkandan alıyorsun. Sen konuşuyorsun, ve biz dinliyoruz. Open Subtitles يلحق بمن خارج مخزن الشركة انت تتحدث, و نحن نسمع
    O aşınmış tenleriyle bir yakınını kaybetmenin gerçek şarkısını dinliyoruz. Open Subtitles من هؤلاء الأشخاص أصحاب الجلود البرية السوداء نسمع أغنية حقيقية عن الفاجعة
    Pekâlâ, öyleyse seni dinliyoruz. Open Subtitles حسناً, نحن نصغي
    Neden bunu dinliyoruz? Open Subtitles هذا غير أخلاقيّ بالمرّة لماذا ننصت إلى هذا؟
    Cadı uzmanı sizsiniz. Sizi dinliyoruz. Open Subtitles كخبير فى أعمال السحر سوف نسمعك
    dinliyoruz. Kulağımız sende. Open Subtitles كلّنا آذان صاغية ماذا لديكِ لتقوليه؟
    Çabuk? 3 gündür yargıcın konuşmasını dinliyoruz. Bu mu çabuk? Open Subtitles لقد استمعنا للقاضي لمدة 3 ايام هل هذا سريع برأيك؟
    Evet, dinliyoruz seni. Open Subtitles أجل، أجل ، نحن منصتون
    Hayır, geleneğin sesini dinliyoruz. Open Subtitles لا، نحن نَستمعُ إليهم بصوت التقليدِ
    - dinliyoruz. dinliyoruz. - Benim neye ihtiyacım olduğunu? Open Subtitles -نحن مستمعون، نحن مستمعون وما الذي أحتاجه؟
    Delikanlı biz yatırımcıyız ve onun sunumunu dinliyoruz. Open Subtitles أيها الشاب نحن مستثمرين ونستمع إلي خطابه
    Harika müzikler dinliyoruz, içimiz ısınıyor, ve müthiş bir hatunla tanışıyorum, Suzie. Open Subtitles نستمعُ لموسيقى رائعة ونشعر بالأثارة وبعدها ألتقيت بتلك الفتاة الرائعة
    Cep telefonunu dinliyoruz adamın yerine geçerse belki Joe'yla ya da Joe'nun adamlarıyla konuşabilir. Open Subtitles والذي نحن بالفعل نتصت على هاتفه إذا تمت ترقيته ، ربما سيتحدث مع (جو) أو أحد مقربيه الكبار
    Sokaktakilerden de birçoğunu dinliyoruz zaten. Open Subtitles لا، نحن نتنصت على العديد من الهواتف على مستوى الشارع.
    Brian, bu alan sende, dinliyoruz. Open Subtitles (براين)، هذا أمرك، لمَ لا تتولى هذا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد