Karşı terörizm direktörü, Beyaz Saray basın sözcülüğünden bayağı büyük adım bu. | Open Subtitles | مدير مكافحة الإرهاب، هذه تعتبر خطوة كبيرة من عميل إرتباط البيت الأبيض. |
Az önce FBI direktörü ve MI6'in başı ile olan bir konferanstan çıktım. | Open Subtitles | لقد وردتني مكالمة جماعية للتو مع مدير المباحث الفدرالية و الأخر للإستخبارات البريطانية. |
Aynı zamanda Historic Scotland'da Tarihi Eserleri Koruma Bölümü direktörü olan David Mitchell'e de emeklerinden dolayı bizzat teşekkür etmek istiyorum. | TED | وأريد أيضا أن أشكر شخصيا جهود ديفيد ميتشل والذي هو مدير الحفاظ لدى هيستورك سكوتلاند. |
Sanırsam FBI yardımcı direktörü iyi para getiriyormuş. | Open Subtitles | أخمن أن مُساعد مُدير المكتب الفيدرالي يجلب معه مكافآة جيدة للغاية |
Bu çaylak FBI New York Ofisi'nin asistan direktörü. | Open Subtitles | (الفتى الصاعد هو مُساعد مُدير المكتب الفيدرالي بمدينة (نيويورك |
Onlara sanat direktörü olmak için orada çalışmaya karar verdim. | TED | قررت أن أكون.. أن أعمل كمدير للفنون لهؤلاء |
Ve dahası, bu eylem benim iyi bir tıp direktörü olarak şöhretimi perçinledi ve sağlık sigortası alanında yükselme şansımı garantiye almış oldu. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك هذا الفعل المعين ضَمنَ سمعتُي كمدير طبي جيد وهو أَمّن تقدمي المستمر في حقل الرعاية الصحية |
Kendisi NSA'nın direktörü ve ABD siber komutanı, ancak o gün dört yıldızlı general üniformasının yerine kot pantolon ve tişört giyiyordu. | TED | مدير وكالة الأمن القومية وقائد قيادة الحرب الإلكترونية، ولكن عوض بدلته ذات الأربع نجوم، كان يرتدي سروال جينز وقميص. |
Eğer muhasebe platformu gerçek bir kişi olsaydı finans direktörü onu yönetme ve onunla ilgilenme sorumluluğu duyacaktı. | TED | حسنًا، إذا كانت منصة المحاسبة شخصًا، سيشعر مدير المالية بأنه مسؤول عن إدارتها والعناية بها. |
Bu bankanın direktörü, hala gülümserken. | TED | وهذا كان مدير البنك عندما كان لا يزال يبتسم |
Uçuş direktörü benim ve bu görevi durdurabilirim. | Open Subtitles | أنا مدير الطيران وأنا استطيع أن اشغل هذه المهمة |
Neumann, Dört Yıllık Planlama Ofisi direktörü. Burada olduğuma memnunum. | Open Subtitles | نيومان، مدير مكتب خطة السنوات الأربع . ويسرني جدا أن أكون هنا. |
Paket teklif: Yardımcı FBI direktörü. | Open Subtitles | مُساعد مُدير المكتب الفيدرالي |
Ben FBI yardımcı direktörü, Cooper. | Open Subtitles | (معك مُدير المكتب الفيدرالي (كوبر |
Ancak, bugün burada milli takım teknik direktörü olarak bulunuyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنا هنا اليوم كمدير فنيّ لمنتخب (إنكلترا) |
Kendilerinin, kulübün teknik direktörü ve yardımcısı olarak tekrardan göreve alınmalarını talep ediyoruz." | Open Subtitles | ونطلب أن يُعادوا إلى مناصبهم كمدير فنيّ ومساعده في النادي" |
İki büyük teşkilatın eski direktörü olarak üç kelimelik teşkilatların, | Open Subtitles | أتعلم! كمدير سابق لوكالتين كبيرتين مكوّن إسم كل منها من 3 حروف |
Bugünkü konuğumuz, Leeds United'ın yeni teknik direktörü Brian Clough. | Open Subtitles | نحن اليوم نرحب بـ(براين كلاف) الـّذي بدء وظيفته كمدير فنيّ جديد لفريق (ليدز)... |