Orada bu durumla savaşmama yardım edebilecek bir şeyler vardır diye umuyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط آمل أن هناك شيءٌ ما هنا ليساعدني في محاربة هذا الشيء |
Orada bu durumla savaşmama yardım edebilecek bir şeyler vardır diye umuyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط آمل أن هناك شيءٌ ما هنا ليساعدني في محاربة هذا الشيء |
Belki yine bir araya gelirler diye umuyorum. İnşallah. | Open Subtitles | ـ آمل أن يعودوا سوية ـ أجل, أتمنى ذلك أيضا |
Bu yüzden bana yardımcı olabilirsin diye umuyorum. | Open Subtitles | . لذا، آمل أنّه يمكنكِ مساعدتيّ |
O telefonunu sever ama sonunda atları da sever diye umuyorum. | Open Subtitles | حسنا بالأساس انها تحب الهواتف النقالة جدا لكني آمل ان تنقل حبها للجياد |
Lord Tywin'e selamlarimi ileteceksin diye umuyorum. | Open Subtitles | أنا أثق أنكَ سترسل تحياتي للأمير (تيون)؟ |
Ne dediğini anlamadım, ama ailemden ayırıp beni buraya notlarımızı karşılaştırmak için çağırmamışsındır diye umuyorum. | Open Subtitles | أنا لست متأكد مالذي تقصده و لكن اتمنى بأنك لم تجرني من عائلتي الليله فقط من اجل مقارنة بعض الملاحظات |
Yani ikimiz arasındaki ilişkinin düzelmesi için bu fırsatı kulanabiliriz diye umuyorum | Open Subtitles | لذا كنت آمل أن نتمكن من اغتنام هذه الفرصة لإصلاح علاقتنا. |
Yeterince beklersem, sen de kendi sesinden benim olduğum kadar rahatsız olur da çeneni kaparsın diye umuyorum | Open Subtitles | آمل أن أنتظر كفاية إلى أن تنزعجي من صوتك بقدر ما أنا منزعج منه، ثم تخرسي |
Şarkılarınız ve danslarınız beni içinde bulunduğum havadan çıkartır ve yaşama isteği verir diye umuyorum. | Open Subtitles | حسناً ؟ أنا فقط آمل أن غنائكم ورقصكم أن يخرجني من كسادي ويعطيني |
Resimde başka bir ipucu vardır diye umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن تكون ثمّة إشارة أخرى بمكانٍ ما يمكننا تكبير الصورة |
Cop yerine kroket sopası kullanmama izin verirler diye umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن يسمحوا لي باستخدام مضرب الكريكيت بدلًا من عصا الشرطة |
88 yazında doldurduğum aşk şarkılarıdır diye umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن يكون شريط الحب المنوع الذي قمت به بصيف عام 88 |
Adımın bana verdiği etkiden dolayı tutumlu bir şekilde davranmam gerektiğine saygı duyarsınız diye umuyorum. | Open Subtitles | آمل أن تحترمي أنه علي أن أتصرف بحكمة أكبر واضعاً في الاعتبار التأثير الذي يحملني إياه اسمي |
Ama bu akşamki yemek hâlâ geçerli diye umuyorum. | Open Subtitles | ولكني لا زلت آمل أن نتناول العشاء سوياً الليلة. لقد أعددتِ قائمة من الكتب التي قد تكون عوناً لكِ. |
Ama bu akşamki yemek hâlâ geçerli diye umuyorum. | Open Subtitles | ولكني لا زلت آمل أن نتناول العشاء سوياً الليلة. |
Bir feshetme olabilir diye umuyorum. Hiç olmamış gibi. | Open Subtitles | آمل أن تحصلي على إعلان بإبطال الزواج، يبدو أنكِ لم تحصلي عليه. |
Hepsini biliyorum ve hâlâ zamanla ve söylediği kadar sevgisiyle bir ihtimal normal bir ilişkileri olabilir diye umuyorum. | Open Subtitles | -أعرف كل هذا . أعلمه، وما زلت آمل أنّه بمرور الوقت وبقدر الحبّ الذي يقول إنّه يكيله لها فربّما تتسنّى لهما فرصة لما يشبه علاقة طبيعيّة. |
Lavon'la ben, tüm o seçim zırvalarını geride bıraktık. Seninle de yapabiliriz diye umuyorum. | Open Subtitles | انا ولافون وضعنا كل هراء الإنتخابات خلف ظهورنا وكنت آمل ان نستطيع انا وانت فعل المثل |
Lord Tywin'e selamlarımı ileteceksin diye umuyorum. | Open Subtitles | أنا أثق أنكَ سترسل تحياتي للأمير (تيون)؟ |