ويكيبيديا

    "diyebileceği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تدعوه
        
    • حيث يقول
        
    İki yıl, bir çocuk için yuva diyebileceği güvenli bir yerden mahrum olamayacağı kadar uzun bir süre. Open Subtitles عامان فترة طويلة على طفلة لتكون بلا مكان آمن تدعوه منزلاً
    Alice'i küçüklüğünden beri tanırım. Her zaman evim diyebileceği bir yer arzuladı. Open Subtitles عرفتُ (آليس) منذ صِغرها و لطالما أرادت مكاناً تدعوه بيتاً
    Star City'nin kızımın evim diyebileceği bir yer olmasını kim sağlayacak? Open Subtitles من سيحرص على جعل مدينة (ستارلينج) مكانًا تدعوه ابنتي وطنًا؟
    Sanırım yapabilirsiniz. Sanırım, bu şekilde bir tartışma hayal edebilirseniz, kaybedenin kazanana, dinleyiciye ve jüriye, "evet, bu iyi bir tartışmaydı" diyebileceği bir tartışma, o zaman iyi bir tartışma hayal etmiş olursunuz. TED و أعتقد أنه، إن كانت تستطيع أن تتخيل هذا النوع من المناقشات حيث يقول الخاسر للفائز و يستطيع الجمهور و المحلفين أن يقولوا، "نعم، تلك كانت مجادلة جيدة." حينها تكون قد تخيلت مناقشة جيدة.
    Yenilik derken Qohelet'in anlayışındaki yenilikten bahsediyorum; birazcık değişim değil ama etkileri süren, önemli bir yenilik. İnsanların, "Bak, bu yeni ve tercihen daha kullanışlı" diyebileceği yeniliklerden bahsediyorum. TED أنا أقصد بالابتداع في منطق كوهيليت، ليس فقط بأن شيئًا ما يجري عليه تغيير، ولكن تغيير لافت له تأثير مستمر، حيث يقول الناس، "انظر، هذا شيء جديد"، وبصيغة التفضيل، "جيد".
    Doktor Schultz, Greenville'deyken bizzat kendiniz doğru zenci için kimilerinin uçuk diyebileceği miktarda para ödemeye hazır olduğunuzu söylemiştiniz. Open Subtitles دكتور (شولتز)؟ في (غرينفيل)، قلت بنفسِك أنه... "من أجل الزنجي المنشود، أنك مُستعد لدفع ما تدعوه كميةُ سخية وغير عادية من المال"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد