Etrafına bir kemer dolayarak, doğaçlama bir kilide dönüştürülebilirler. | Open Subtitles | ولكن لف الحزام حولها وبإمكانها أن تتحول إلى قفل مرتجل |
Başkan, avukatlarına karşı çıkarak doğaçlama bir basın toplantısı yapmayı kabul etti. | Open Subtitles | , حيث , ضد رغبات محاميه حيث العمدة وافق على مؤتمر صحفي مرتجل |
Başkan, avukatlarına karşı çıkarak doğaçlama bir basın toplantısı yapmayı kabul etti. | Open Subtitles | محاميه رغبات ضد , حيث , مرتجل صحفي مؤتمر على وافق العمدة حيث |
Uzanlarda gerçekliğini tartışsa da, karısı Jasmine Saunders, doğaçlama bir basın toplantısı düzenled,. | Open Subtitles | وبينما أكد خبراء أن الفيديو غير مفبرك "فإن زوجته "جاسمين ساندرز صرحت خلال مؤتمر صحفي مرتجل |
- doğaçlama bir şekilde mi? | Open Subtitles | بشكل مرتجل ؟ |