Fakat burada, bu araçları doğaçlama yapıyoruz, misal silah atışları. | TED | لكن هنا, نحن نرتجل الأشياء, مثلا الطلقات النارية. |
Her 14 şubatta evsizler için organlarımız üstüne doğaçlama yapıyoruz. | Open Subtitles | للمشاركة في مسرحية المهبل كل 14 فبراير، نرتجل مسرحية حول أجزاء سيدتنا للمشردين |
Herhangi bir senaryonun olmadığı durumlarda öfkeyle doğaçlama yapıyoruz. Eğer mükemmel bir caz müzisyeniyseniz, doğaçlama müthiştir, ancak diğerleri için, bu kriz gibi hissettirebilir. | TED | إننا نحاول بشراسة أن نرتجل طريقنا من خلال هذه الحالة بدون وجود تعليمات إذا كنت عازف جاز رائع فعندها الارتجال هو شيء عظيم لكن لبقيتنا أشعر فعلًا أننا بأزمة |
Bu yüzden, doğaçlama yapıyoruz. | Open Subtitles | ! لذا، يجب أن نرتجل |
- doğaçlama yapıyoruz! | Open Subtitles | - ! سوف نرتجل - |