Sivil dinin kutsallığı ilahilik veya doğaüstü ile alakalı değildir. | TED | ولا تتمثل قدسية الدين المدني بالألوهية أو الظواهر الخارقة للطبيعة. |
O yüzük sadece insanlar üzerinde çalışır. Görsel ikiz doğaüstü bir olaydır. | Open Subtitles | هذهِ الخواتم تعمل مع البشر وحسب، أما النظيرة فهي كيان خارق للطبيعة. |
Belediye başkanının, doğaüstü toplum hakkında detaylı kayıt tuttuğu söylendi. | Open Subtitles | طلبنا من العمدة السابق الاحتفاظ بسجلّ مفصّل عن مجتمع الخوارق. |
Yetenekleri konusunda şüpheciydi. Aslına bakarsan bir zamanlar doğaüstü konusunda da şüpheciydi. | Open Subtitles | كانت تشك في قدراتها، وكانت تشك أيضاً في عالم الخوارق في البداية. |
Aslında, pek çok Afrika efsanesinde, onları doğaüstü şeylerle ilişkilendirirler. | Open Subtitles | في الواقع, في معظم الأساطير الأفريقية, يساعدونهم بقوى غير طبيعية. |
O yüzden bulabileceğim her doğaüstü kanıtı... not alıp belgeleyecek vasıflı yardımcılara ihtiyacım var. | Open Subtitles | لذا يجب أن يكون عندي مساعدة مؤهلة خصيصاً لتسجيل الملاحظات وتوثق أي دليل لعالم ماوراء الطبيعة الذي قد أجدة |
doğaüstü bir ilhamın gelmesini bekleyerek iki saat piyano tellerini çekmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أنقر على أوتار البيانو لمدة ساعتين وأنتظر إلهاماً خارقاً للطبيعة. |
Sence de bu işyerinde doğaüstü güçler olduğunu kanıtlamaya yetmez mi? | Open Subtitles | لا أعتقد أن يثبت قوى خارقة للطبيعة هي في العمل هنا؟ |
Demiri bile eritebilen doğaüstü bir yarıktan nasıl geçeriz onu düşün. | Open Subtitles | نفكّر في كيفيّة العبور من خلال شقّ خارق للطبيعة يصهر الفولاذ. |
Öylece etrafı kurcalayıp bir doğaüstü tren istasyonu bulmayı bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك التجوّل بالأنحاء وتتوقعين إيجاد محطة قطار خارقة للطبيعة. |
Burada, doğaüstü olaylar ya da kabiliyetler gerçekçi ve olgusal bir tonda anlatılırken insan yaşamı ve tarihinin gerçek olayları fantastik bir absürtlükle ortaya çıkmaktadır. | TED | هنا توجد أحداث أو قدرات خارقة للطبيعة تُروى في إطار واقعي بأسلوب رشيق، على عكس أغلب الأحداث التاريخية التي تُظهر نفسها كخيال مبتذل غير معقول. |
Belki de ölü ruhların aramızda yürüdüğü gibi doğaüstü şeyler hakkında kafa yoruyorlar. | TED | ويخمنون بشأن الأمور الخارقة للطبيعة وحول إمكانية سير أرواح الموتى بيننا. |
Ayrıca doğaüstü şeylerin gerçek olduğunu bilince saklanacak hiçbir yer yoktur. | Open Subtitles | كما أنّك حالما تعلمين أن الخوارق حقيقيّة، فلا مخبأ ولا مفرّ. |
Üzgünüm beyefendi ancak biz bu tip doğaüstü şeylere pek inanmayız. | Open Subtitles | ... اسف , يا سيدى . لكننا لا نعتقد فى الخوارق |
Ama söylediğiniz saçma sapan doğaüstü şeylere hayır. | Open Subtitles | نعم لكن ليس هذا الهراء عن الخوارق للطبيعة التى تتحدث عنها |
doğaüstü şeylere inanmıyorsun belki, ama bunlar fiziksel olgular. | Open Subtitles | أنت قد لا تؤمن بعالم ماوراء الطبيعة؛ لكن هذه حقائق طبيعية |
Otho, doğaüstü şeylerle uğraştığını bilmezdim. | Open Subtitles | أوثو، لم أكن أعرف باهتمامك بالظواهر الفوق طبيعية. |
Çağlar boyunca pek çok insan gibi, doğaüstü şeyler, daha doğrusu... doğaüstü şeylerin olma olasılığı, beni de çekti. | Open Subtitles | مثل العديد من الناس خلال الاجيال أنا فتنت بعالم ما وراء الطبيعة أو بالأحرى إمكانية عالم ماوراء الطبيعة |
Bu yalnızca doğaüstü olaylara maruz kalmak ile alakalı değil, bu insanın güçlükleri aşmasıyla alakalı bir hikaye. | Open Subtitles | لا يتناول الظواهر الطبيعية فقط بل قصة حول انتصار الإنسان على المصيبة |
Elimizde, Hindistan'da doğaüstü şeyler arayan bir Nazi var. | Open Subtitles | إذاً فلدينا عالمٌ نازي يتطلع إلى خوارق الطبيعة في الهند |
doğaüstü sığınmacılar kampında solucan gibi yeraltında yaşamamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدني أن أعيش تحت الأرض مثل الدودة في مخيم اللاجئين الخارقين خاصتك؟ |
Tedaviyi içip ölmesini umuyordu zira ruhunun hapis olması amacıyla doğaüstü canlıların yaşadığı arafı yarattı. | Open Subtitles | أملت أن يتناوله ويموت، لأنّها صنعت برزخًا للخوارق ليأسر روحه. |
doğaüstü bir şekilde intihar edince kendi hayatını onun hayatıyla takas edecek bir büyü yapması mümkün mü? | Open Subtitles | هل خارقيًّا بوسعه إجراء تعويذة لمبادلة حياتها بحياته حالما ينتحر؟ |
...doğaüstü güçler mi yoksa patronumun Daniel Reynolds olması mı? | Open Subtitles | عودة القوى الخارقة بكامل قوتها أو كون دانيال رينولدز رئيسي |
Ortağımı doğaüstü bir yaratığın öldürdüğünü düşünüyorum, ve sanırım Prue Halliwell bunu yapanı bulmama yardım edebilir. | Open Subtitles | النقطة الأهم، إنني أعلم أن شريكي قُتِل بواسطة شيء خارق وأعلم أن، برو هالوويل يمكنها مساعدتي لإكتشافه |
Ama o etrafındaki herşeye hakim olma doğaüstü hisse sahip. | Open Subtitles | لديها الحاسه الخارقه من كل شئ حولها اتعلم |
Sadece diğer doğaüstü şeyler. Kurtlar. | Open Subtitles | هناك الخارقون الآخرون، المستذئبون. |
Bunlar doğaüstü olaylar ve daha önce de görmüştük. | Open Subtitles | هذه ظواهر خارقة للطبيعة و لقد رأيناها من قبل |