O, temelinde, içinden doğal dünyanın güzelliklerinin çok daha zengin görüldüğü bir penceredir. | TED | إنها، في جوهرها، نافذة يبدو العالم الطبيعي من خلالها أكثر ثراءً. |
Ülkenin batısında, doğal dünyanın harikalarından birinin oluşmasına neden oluyorlar. | Open Subtitles | ،في غرب البلاد تؤدّي لإحدى عجائب العالم الطبيعي |
doğal dünyanın en anlaşılması güç olaylarından birini kaydetmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | يحاولون القبض على واحدة من أكثر الظواهر المراوغة في العالم الطبيعي. |
Müzik ve şiirde, doğal dünyanın güzelliğinde, ve hayata dair küçük sıradan gündelik şeylerde, içlerinin derinliğine yerleşmiş ve onları sıradışı yapan derin ve kalıcı bir huzur var. | TED | في الموسيقى والشعر, في العالم الطبيعي للجمال وفي الأشياء الصغيرة العادية الموجودة بالحياة, هناك كيان عميق ومقيم يجعل هذه الأشياء مدهشة. |
Besleyici diziler bize doğal dünyanın düşündüğümüzden çok daha fazla büyüleyici ve kompleks olduğunu söylemektedir. | TED | متتاليات التغذية... ...تدلنا على أن العالم الطبيعي... ...أكثر إبهاراً وتعقيداً مما كنا نظن. |
9. ya da 10. yüzyıla kadar, bilim ve doğal dünyanın nasıl işlediği konusundaki fikirler ağırlıkla Yunan düşünürü Aristo tarafından etkilenmişti. | Open Subtitles | ،حتى القرن التاسع أو العاشر كانت النظريات عن العلم وعن طريقة عمل العالم الطبيعي "كان يحكمها الفيلسوف اليوناني "أرسطو |